Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, sonrasında web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 SORUDA...” isimli canlı yayın serimizin 18 Temmuz 2024 Perşembe günkü konusu “Tesisat Yalıtımı”, uzman konuğu ise Azur Insulation Genel Müdürü (Gemi İnş. Müh.) Okan Murat Erenoğlu oldu. Erenoğlu programda, tesisatın yapılar için önemi ve işlevi; tesisat yalıtımı çeşitleri; ısı, ses ve yangın yalıtımının neden ve nasıl yapılması gerektiği; Türkiye’deki yaygın tesisat yalıtım ürün ve çözümlerinin hangileri olduğu ve bunların avantaj ve sakıncaları; tesisat yalıtımında en sık karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları; yasal durum ve zorunluluklarla ilgili güncel gelişmeler ile tesisat yalıtımında yeni teknoloji, ürün ve trendleri Şantiye® okurları için özetledi.
BU RÖPORTAJI ŞANTİYETV'DEN DE SEYREDEBİLİRSİNİZ... LÜTFEN TIKLAYIN
1) Tesisat nedir ve bir bina için önemini-işlevini özetleyebilir misiniz?
Tesisatı, yapılarda su, ısıtma-soğutma-havalandırma, gaz ve elektrik sistemlerinin kurulumu ve düzenlenmesi için yapılan işlemlerin tümü olarak tanımlayabiliriz. Binaların çok önemli bir bileşenidir. Öncelikle konfor sağlar. Bir yaşam, çalışma alanındaki ya da bir okul veya bir alışveriş merkezindeki ısıtma ve soğutma sistemi düzgün çalışmazsa yaratacağı sorun herkesi olumsuz etkiler. Böylesine ortamlarda uzun ve sağlıklı vakit geçirilmesi pek mümkün olmaz. Mesela okullarda mekanik havalandırma yetersizliğinden oksijen seviyeleri düşük, karbondioksit seviyeleri yüksek olabiliyor. Doğru havalandırılmayan, taze hava oranı yeterli olmayan sınıflarda ders gören çocuklar konsantrasyon ve öğrenme bozuklukları, hatta ileri seviyede sağlık problemleri yaşayabiliyorlar.
Diğer taraftan kentleşme arttıkça, binalar daha çok katlı oldukça ve teknoloji geliştikçe yapılarda tesisat sistemleri de çeşitleniyor ve artıyor. Gaz, elektrik, su, iklimlendirme ve asansör sistemlerinin önemi ve gerekliliği daha bir hassasiyet kazanıyor. Hele hastane gibi özel yapılarda tesisat bazen ilk yatırım maliyetinin yüzde 40’ına kadar çıkabiliyor. Böyle yapılarda gereksinimler ve tesisat sistemleri karmaşık hale geliyor. Bu oran eskiden normalde yüzde 10 kadardı. Her türlü konfor ve her türlü güvenlik için bunlar artık gereklilik.
Tesisat sağlık, konfor ve güvenlik için çok önemlidir. Ayrıca doğru tasarlanmış, uygulanmış ve yalıtımı yapılmış bir tesisat enerji verimliliğine ciddi katkıda bulunur ve yapının ömrünü uzatır.
“Tesisat yalıtımı hem ilk yatırım maliyetini hem de işletme maliyetini düşürürken konfor ve yapı güvenliğini de ciddi oranda artırır...”
2) Tesisatın yalıtımı neden önemli ve gereklidir?
Tesisat yalıtımı enerji verimliliğine ciddi katkı sağlar ve hem ilk yatırım hem de işletme maliyetlerini düşürür. Mesela borular, vana ve diğer ekipmana yapılacak optimum kalınlıklardaki doğru yalıtım, boru çapları, vana boyutlarını düşüreceğinden ve klima santralleri gibi mekanik ekipmanın daha az kapasiteli olanına ihtiyaç yaratacağından ilk yatırım maliyetinde ciddi bir tasarruf sağlar. Yani tasarruf sadece işletme sürecindeki tasarruf değildir.
İkincisi olarak yalıtım, yaşam alanlarında sıcaklık ve ses kontrolü sağlayarak, iç hava kalitesini yükselterek konforu ciddi oranda artırır. Sağlığa katkısı ise üst düzeydedir. Ayrıca tesisattaki yoğuşmayı engelleyerek bina içindeki nem ve küf oluşumunu engeller. Tabi doğru tasarlanmış ve uygulanmış olmaları koşuluyla. Yoksa geçmişte ve zaman zaman bugün bile öyle örneklerle karşılaşılıyor ki... Özellikle yoğuşmadan kaynaklı problemlerin, korozyona neden olan sorunların yarattığı manzaralar inanılmaz. Tesisattaki ufak bir kaçak veya yoğuşma çok olumsuz durumlar yaratı.
Güvenlik de tabii tesisat yalıtımının sunduğu katkılardan biri. Özellikle yangın yalıtımı, yangın riskini ve yayılmasını oldukça azaltır. İnsanların yangın anında kaçmaları için gerekli zamanı yaratır.
3) Tesisat yalıtımının çeşitleri nelerdir?
Tesisat yalıtımını ısı, ses ve yangın olmak üzere üç başlık altında toplayabiliriz.
Isı yalıtımı ülkemizde sadece soğuktan korunmak için yapılan bir şey olarak yanlış anlaşılıyor. Fakat ısı yalıtımının tabii ki soğuktan korumanın yanında sıcaktan koruma işlevi ve şartlandırılan havayı muhafaza etme görevi de var. Bu kapsamda yalıtım, özellikle yaz aylarında iklimlendirme sistemlerinin verimliliği ve enerji tasarrufu için de çok önemli. Sistemi komple düşünmek lazım; cephe de yalıtımlı olacak, camlar ve tesisat da yalıtım olacak. Isı yalıtımı çok boyutlu bir konu. Hem ısı kaybını hem de istenmeyen ısı kazancını engellemek söz konusu. İçinden 10 0C’lik bir akışkanın geçtiği bir iklimlendirme borusunun, ilerlediği mahallerde 35 0C’lik yerlerden geçtiği ve istenmeyen ısı kazancına maruz kaldığı için ısı yalıtım yapmak kaçınılmaz oluyor. Yoksa o akışkanı 10 0C tutmak mümkün değil. Bu ancak doğru uygulanacak ısı yalıtımıyla mümkün. Tabii böylesine bir soğuk hatta ısı kazancının yanında yoğuşmanın da engellenmesi şart. Diğer taraftan binalardakinin yanında endüstrideki ısıtma hatlarının yalıtımı da tabii önemli. Endüstri tesislerindeki ısı kayıp ve kazançları başlı başına ayrı bir konu ve öneme sahiptir.
Tesisat sistemlerinde gürültüyü azaltmak ve akustik konfor sağlamak gün geçtikçe önem kazanan unsurlardan biri oluyor. Mesela kanallardan geçen yüksek debili havanın menfezlerde yarattığı sesin bir şekilde yalıtılmış olması gerekir. Bunun dışında tesisat ekipmanının yarattığı titreşim kaynaklı sesler vardır; ki bu konforsuzluk sağlayan gürültünün de engellenmesi gerekir.
Pis su borularının çıkardığı ses için de birtakım çözümler getirilmesi lazım. Gerçi bilinçli üreticiler bu sesin azaltımı için teknolojiler geliştiriyorlar ama yine de bir yalıtım malzemesinin kullanılması gerekebiliyor.
Yangın yalıtımı ise özellikle yüksek katlı binalarda farklı zorunluluklarla mecburiyetleri olan bir unsur oldu. Kat geçişleri arasında özellikle galerilerde tesisat borularının yangını ilerletmemesi için birtakım önlemler alınması şart. Aynı şekilde havalandırma kanallarında da belli bölgelerde yangına dayanıklı plakalarla yalıtım gerekiyor.
“Enerji verimliliği için uygun kalınlık yoğuşmanın önlenmesi için uygun olmayabiliyor”
4) Tesisatta ısı yalıtımı neden-nerelere yapılmalıdır ve ısı yalıtımı nasıl sağlanır?
Aslında bir önceki soruda kısmen cevaplamış olduk bu soruyu... Tesisattaki ısı yalıtımının özellikle borular, vanalar, hava kanalları ve tanklara yapılabileceğini söyleyebiliriz.
Isı yalıtımında en önemli konulardan birisi yalıtım kalınlığıdır. Bu kalınlığın belirlenmesi için hem akademik hem malzeme üreticilerinin yayınladığı hesaplamalar, formüller, programlar vardır. Boru çapı, akışkanın sıcaklığı ve dış ortam sıcaklık verileri girilip optimum yalıtım kalınlıkları belirlenebilir. Bunlar bilinen ve yaygın uygulamalar, fakat ekstrem durumlar ve sıcaklıklara göre bu hesaplamaların daha dikkatli yapılması gerekiyor ve en önemli konulardan biri olan yoğuşmaya daha fazla odaklanılması gerekebiliyor.
Mesela soğuk bir hatta, ısı kazanımını engellemek için yapılacak ısı yalıtımında borunun üzerinde yoğuşma olmaması için minimum yalıtım kalınlığı önem kazanırken, hesaplanan bu kalınlık enerji verimliliği için uygun kalınlık olmayabiliyor. Dolayısıyla tekrar hesap yapılarak hem yoğuşma yaratmayacak hem de enerji verimliliği açısından optimum bir kalınlığın belirlenmesi gerekir. Bu konuda da o kadar çok yanlış yapılıyor ki... Mesela yıllar önce, beş yıldızlı bir otelin mekanik odasındaki su birikintisi probleminin ne olduğunu araştırmaya gittiğimizde, 3-4 inçlik bir chiller borusunun üzerindeki yalıtımı kesince, içinden ciddi hacimde bir su aktığına şahit olmuştuk. Yerdeki su birikintisinin nedeni anlaşılmıştı. İrili ufaklı, akışkan sıcakları farklı her boruya aynı kalınlıkta yalıtım yapılmış ve bu da bazı borularda ciddi yoğuşmaya neden olmuştu. Yani bu tip hesaplamaların projelendirme aşamasında doğru verilerle doğru yapılması gerekiyor. Yalıtıma pek değer verilmemesinin nedeni, eskiden yalıtımın gereksiz bir sarf malzemesi olarak görülmesiydi. Özellikle sanayide bir zorunluluktan öte pek bir şey ifade etmiyordu. Fakat o günlerin kısmen de olsa geride kaldığını söyleyebilirim. Projeciler artık paket programlarla çok hızlı bir şekilde doğru hesaplamaları yapabiliyorlar, ürünler hakkında ayrıntılı bilgi edinebiliyorlar.
5) Tesisatta ses yalıtımı neden-nerelere yapılmalıdır ve ses yalıtımı nasıl sağlanır?
Yine biraz önce kısmen değindiğimiz bir konu... Mekanik tesisatta, merkezi sistemlerde hava kanallarındaki sesleri engellemek için söz konusu kanallarda yalıtım yapmak gerekli. Ya da yalıtımlı hava kanalları tercih edilmeli. Tabii bunlar ısı yalıtımı da sağlayabilir. Ayrıca klima santralleri de ses yalıtımı yapılması gereken noktalardan biri.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan depremlerle birlikte titreşim kontrolü de önem kazanmaya başladı. Mekanik odalarda, yani jeneratör gibi cihazların olduğu yerlerde ses yalıtımının yanında artık titreşim sönümleyici malzemeler de kullanılıyor. Vibrasyon gibi sorunlar engellenerek hem gürültü azaltılıyor hem de cihazların ömürleri uzatılmış oluyor.
6) Tesisatta yangın yalıtımı neden-nerelere yapılmalıdır ve yangın yalıtımı nasıl sağlanır?
En önemli konulardan biri de yangın... Yapısal anlamda ve tesisat tarafında yangın önleyici birtakım standart ve uygulamalar tabii ki var. Tesisat tarafında yangın yalıtımı ile ilgili en önemli konu şaftların yalıtımı. Binada herhangi bir katta meydana gelen yangın anında binanın tesisat ekipmanının yangını iletmesini engellemek gerekiyor ve bunun için bazı yalıtım malzemelerinin kullanımı zorunluluk teşkil ediyor. Katlarda ve katlar arasında yangın geçişini engelleyecek zonların oluşturulması gerekiyor. Birtakım kendiliğinden şişen ve yangını sönümleyen malzemelerin kullanılması ve hava kanallarında bir süre yangına dayanıklılık sağlayan, ekipmanını koruyan ve kaçış sırasında insanlara zarar vermeyecek uygulamaların yapılması gerekiyor.
Yönetmeliklerimiz de bu anlamda oldukça gelişti ve güncelleştirildi. Mesela eskiden yalıtım malzemelerinde sınıflandırmalar sadece yangına tepkiyle ilgiliydi. Ama artık mevzuatımızda malzemelerin duman oluşumuyla ilgili de ciddi kısıtlamalar var. Kriterler çok hassaslaştırıldı. Özellikle kaçış hollerinde kullanılan malzemelerin minimum duman oluşturması isteniyor. Bir yangın anında insanların dumandan zehirlenmeden tahliye edilmesi çok önem kazandı.
7) Türkiye’de en yaygın tesisat yalıtımı ürün ve çözümleri hangileridir? Bunların avantaj ve sakıncaları nelerdir?
Türkiye’de bilindiği üzere 1960’lardan bu yana camyünü üretiliyor. Dolayısıyla tesisat yalıtımında da en bilinen ve yaygın yalıtım malzemesi camyünü. Çok uzun bir süre hem ısıtma hem soğutma tesisatlarında kullanılıyordu. Fakat 2000’li yıllardan sonra özellikle elastomerik kauçuk köpüğü ve polietilen esaslı köpükler gibi kapalı gözenekli ürünlerin Türkiye’de üretilmeye başlanmasıyla soğutma hatlarında sözkonusu malzemeler de tercih edilmeye başlandı. Türkiye’de son yıllarda üretici sayısı artan taşyünü de en popüler malzemelerden biri.
Diğer taraftan endüstride ise özel poliüretan malzemeler, cam köpüğü, fenol köpüğü, seramik yünü gibi malzemeler ciddi kullanım alanları buluyor. Ayrıca çok yaygın olmasa da yüksek yalıtım özellikleri dolayısıyla daha ince kullanım avantajı sağlayan aeorojel çözümler de bazı özel uygulamalarda tercih ediliyor. Fakat tabii aerojellerin hem sınırlı sayıdaki üreticisi olduğundan hem ithal olduklarından maliyetleri oldukça yüksek.
“Tesisatlardaki en büyük sıkıntı yanlış malzeme seçimi... Uygulama açısından da ciddi sıkıntılar var...”
8) Tesisat yalıtımında en sık karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları nelerdir?
Türkiye’deki bina tesisatlarındaki en büyük sıkıntı yanlış malzeme seçimi... Ya da zaten hiç yalıtım yapılmamış olması. Hiç unutmam, 2000’li yılların başında, özellikle vanalardaki enerji kayıplarını teşhis etmek için Bursa’daki çok büyük bir tekstil fabrikasını ziyaretimizde, borularda kısmen yalıtım yapılmış olmasına rağmen hiçbir vanada yalıtım yapılmadığını görmüştük. Borulardan kızgın buhar ve yağ geçiyordu ve korkunç bir sıcaklık vardı. Bu hem enerji maliyetini çok yükseltiyor hem de iş güvenliğiyle ilgili ciddi bir tehlike yaratıyordu. İşçilerin öğle tatilinde vananın üzerinde çay demlediklerine şahit olmuştuk. Sistemde inanılmaz bir ısı kaybı vardı. Yaptığımız hesaplar ve hazırladığımız rapor gösterdi ki vanaların yalıtılması halinde, yapılacak yatırım bedeli iki buçuk ayda kendini amorti edecekti. İşletmeciye bu raporu sunduğumuzda zaten hiçbir itiraza gerek duymamıştı. Koskoca fabrikada tesisat yanlış tasarlanmış ve uygulanmıştı. Ciddi uygulama hataların maliyeti ise inanılmazdı.
Yanlış uygulamalar açısından da ciddi sıkıntılar var. Mekanik tesisattaki yalıtım işlerini normalde yalıtım ustaları yapması gerekirken, şantiye ortamına başka ustalar sokmamak adına Türkiye’de genelde tesisat ustaları yalıtım uygulamaları yapıyor. Onların da yalıtımla ilgili bilgileri çok daha kısıtlı olduğundan problemler maalesef sıklaşıyor. Sektörde yeterlilik eğitimi de yok. Dolayısıyla yanlış bir uygulama ustadan çırağa devam edip gidiyor. Uygulamada maalesef bir standart yakalanamadığından çok fazla yanlış uygulamayla karşılaşılabiliyor.
Yanlış yapıştırma yöntemleri tercihlerinden folyolu klima levhalarının yanlış montaj uygulamalarına kadar çok sayıda başlık sayılabilir. Yalıtım uygulamalarının zamanla kontrol ve bakımlarının yapılmaması da çok sık karşılaşılan sorunlardan biri. Yapılıp, unutulan ve bakımsızlıktan işlevini yitiren ya da başka bir problem çözülürken zarar verilip, üzeri göstermelik örtülen de çok sayıda yalıtım uygulaması mevcut.
“Mevzuat yeterli... Avrupa’dakilerin hemen hemen aynısı. Fakat ülkedeki sorun uygulama safhasında ortaya çıkıyor... Diğer taraftan enerjiyi ithal eden bir ülkenin yalıtıma önem vermemesi anlamlı bir durum değil...”
9) Yasal durum ve zorunluluklarla ilgili güncel gelişmeler nelerdir?
TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları olarak bilinen dokümanda güncellenmesi gereken noktaları var. Bununla ilgili çalışmalar da devam ediyor. Türkiye’de özellikle hem kullanılan yalıtım malzemelerinin kalınlığı hem de kişi başına kullanım anlamında bazı yetersizlikler söz konusu. Olması gerekenden çok ince kullanılan malzemelerin tüketimi Avrupa ile karşılaştırıldığında çok geride kalıyor. Ülkemiz enerji ithal eden bir ülke; dolayısıyla enerji verimliliği sağlayacak yalıtım malzemeleri konusunda hassasiyetin artması gerekiyor. Binalarda ısıtma ve soğutmaya harcadığımız meblağ çok yüksek ve küresel ısınmadan dolayı soğutma için harcanan enerjinin çok daha fazla artacağı tahmin ediliyor. Geçtiğimiz aylarda Malezya’da katıldığım ASHRAE toplantısında, şehirlerde bölgesel, merkezi soğutma konusunda çalışmalar yürüttükleri bilgisini edinmiştim. Bölgesel ısıtma, bazı soğuk ülkelerden kısmen de olsa bildiğimiz bir konuydu ama bölgesel soğutma gerçekten farklı bir bakış açısı gerektiriyor. İhtiyaç duyulan ekipmandan finans yöntemlerine kadar üzerinde farklı düşünülmesi gereken bir teknoloji. Dolayısıyla soğutma çok önemli bir hale gelecek. Çok da uzatmak istemiyorum ama enerji tasarrufu açısından TS 825’in bir an önce güncellenmesi ve kullanılan malzeme kalınlıklarının artırılması gerektiğine inanıyorum. Enerjiyi ithal eden bir ülkenin yalıtıma önem vermemesi anlamlı bir durum değil.
Diğer taraftan yangın, ses, iç hava kalitesi ve depremle ilgili mevzuatın yeterli olduğunu düşünüyorum. Avrupa’dakilerin hemen hemen aynıları, gayet düzgün yönetmelikler. Fakat ülkedeki sorun bence uygulama safhasında ortaya çıkıyor. Bu tabii sadece inşaat veya mekanik tesisat sektöründe değil, yaşamın her safhasında karşılaştığımız bir durum.
10) Tesisat yalıtımında yeni teknoloji, ürün ve trendler nelerdir?
Geçen gün karşılaştığım akıllı yalıtım sistemleri oldukça ilgimi çekmişti. Enerji verimliliğini artıran sensörlü sistemlere sahiptiler. Tabi Türkiye’de yalıtım kalınlığını konuşurken yurtdışında yalıtım sisteminin sensörlerle, otomasyonla “akıllı” hale getirilmeye çalışılması oldukça ilgi çekiyor. Diğer taraftan yalıtım malzemelerinin geri dönüştürülebilir çevre dostu malzemelerden imal edilmesi üzerine de çalışmalar yapılıyor. Ülkemizde de bunun örnekleri var. Geri dönüştürülen malzemelerden ses ve darbe sesi yalıtımı sağlayan yapı malzemeleri üretilebiliyor veya parklarda yumuşak zeminler elde edilebiliyor.
Bir de nanoteknolojik gelişmeler ve aerojel malzemelerin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması anlamında çalışmalardan söz edebiliriz.
11) İnşaat sektörü hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Ekonomik bir durgunluk yaşandığı aşikar. Yatırım tarafında bir iştahsızlık var. Geçmiş dönemlerde de benzer şeyler yaşandı fakat büyük bazı özel ve kamu projelerinin varlığı piyasayı az da olsa hareketli tutuyordu. Şimdi bunların çoğunun tamamlanmış olması da farklı bir durgunluğa sebep oluyor. Bugünlerde doğu ve güney illerimizde yapımları devam eden deprem konutlarının sektöre pozitif bir katkısı olduğu söyleniyor. Ama tüm sektörü tatmin edecek bir durum değil tabii ki. İhracatta da geçen seneyle aynı rakamlar, yani pek bir büyüme yok. Bir de artan birim fiyatlar düşünüldüğünde belki biraz geriye düşülmüş bile olabilir.
BU RÖPORTAJI ŞANTİYETV'DEN DE SEYREDEBİLİRSİNİZ... LÜTFEN TIKLAYIN
11 Ağustos 2024
Türkiye'nin en ESKİ, en BİLİNEN ve EN ÇOK ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.