Geçtiğimiz sene tamamlanan Galata Kulesi restorasyon ve güçlendirme faaliyetleri ile ilgili bilgileri, projeyi yöneten T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nün eski müdürü Y. Mimar Restorasyon Uzmanı H. Nevhiz Deniz Koyukan, Şantiye® okurları için özetledi. Uzun yıllar görev aldığı kurumdan haziran ayında emekli olan Koyukan’ın yapıyla ilgili uygulamaları içeren röportajı, yeni çalışmalara ışık tutacak bilgi ve yorumlar içeriyor... Koyukan’ın öznel değerlendirmelerinin de yer aldığı röportajından bazı bölümleri sizler için derledik...
“Galata Kulesi’nin aslında tam olarak ne zaman inşa edildiği biraz muamma... Farklı iddialar var, bunlar henüz netleşmemiş olsa da net olan bir şey var ki o da Kule’nin İstanbul silüetinin en önemli unsurlarından biri olması... Tarihi boyunca birçok medeniyete tanıklık ettiğinden birçok fonksiyon ve görünüm de edinmiş bir kültürel miras... Bugünkü boyutlarında olmasa da Doğu Roma İmparatorluğu döneminde (MS 500’ler) Hun ve Bulgar tehlikesine karşı Batı sınırlarında yapılan surların bir devamı olarak, şimdiki Kule’nin bulunduğu bölgede, bir gözlem ve fener kulesinin yaptırıldığı ileri sürülüyor. Cenovalıların 1300’lerde Galata’yı ele geçirmelerinden sonra zamanla bütün sur, burçlar ve bu arada Galata Kulesi de tamir ve inşa edilerek (1348) bugünkü Galata Kulesi’nin temelleri atılmış. 1500’lerin başında İstanbul’da “Küçük Kıyamet” olarak da adlandırılan depremde, Kule’nin ciddi hasara uğraması nedeniyle II. Beyazıt döneminde 13.20 metre kotundan (2 kat) itibaren yeniden inşa edildiği anlaşılıyor. Yapı, Kanuni döneminde zindan olarak kullanılmış. 1500’lerde, II. Selim zamanında geçirdiği yangınlar dolayısıyla tamirler görmüş, III. Murat zamanında bir süre gözlem evi olarak kullanılmış, IV. Murat devrinde Hezar-ı Fen Ahmet Çelebi’nin Üsküdar’a uçuşuna tanık olmuş. Şehirde 1700’lü yıllarda sıklaşan yangınları haber vermek üzere Kule’de bir haberleşme örgütü kurulmuş. Yine aynı yüzyıl sonlarında çıkan bir genel yangında Kule’nin ahşap külahı ve üst katları tamamen yanmış. 1794’te yaptırılan onarım sonucunda, kulenin üst kısmının aldığı görünüm, devrin gravürlerinde görülüyor. Bu kapsamda cihannüma katı etrafında 4 cumba yerleştirilmiş, iç kısmına da üç oda ile bir sofa inşa edilmiş. Bu görünüm 1831’deki yangına kadar devam etmiş. O yangından sonra, Kule’nin 32.60 metreden sonraki üst kısmı tamamen yıktırılmış ve ‘Ampir’ stilde 14 büyük kârgir kemerli bir cihannüma ve 40.04 kotu üstünde de bir kat ve onun üzerine ahşap bir külâh inşa edilmiş. Bu ahşap külah, 1875’de vuku bulan şiddetli bir fırtına sonucu uçmuş. Yerine kule ile hiç de bağdaşmayan sekizgen planlı iki gözlem katı, en üstüne de (51.65 metre kotu) bir teras inşa edilmiş. Söz konusu görünüm de 1964’e kadar devam etmiş. Bu tarihe kadar, yangın ve Deniz Kuvvetleri haberleşme postası olarak kullanılan Kule, yapısal anlamda çok tehlikeli görüldüğünden servise kapatılmış ve ardından strüktürel takviye ve onarımı 1964-67 yılları arasında gerçekleştirilmiş. Bu arada günümüze kadar Kule birçok onarım görmüş olup 1990’lı yıllarda da kapsamlı olarak ele alındığı biliniyor. 2020 yılında ise son bir restorasyon daha yapılmıştı. Fakat mayıs ve ağustos ayları arasında ebabil kuşlarının yuva olarak kullandığı ve yumurtalarını bıraktıkları Galata Kulesi’nde kuşların yaşam alanlarını tahrip etmemek adına dış cephe çalışmaları tamamlanamadan sadece iç hacimde gerçekleştirilen restorasyon ile bitirilmişti. Müze olarak kullanılan yapıda süreç ilerledikçe dış cephe ve külah çatı kurşun örtüsünün onarım ihtiyaçlarının yarattığı sorunlar günden güne artmış, meydana gelen deformasyonlar, malzemelerde kopma, düşme gibi tehlikeli durumların oluşması nedeniyle yapıya acil müdahaleler yapma zorunluluğu ortaya çıkmıştı...”
Hem restore edildi hem güçlendirildi
“Bu kapsamda 2023’ün Mayıs ayında külah çatı onarım işi altında ihale gerçekleştirildi ve çalışmalar bir yılın ardından 2024’ün haziran ayında tamamlandı. Süreçte Galata Kulesi’nin güçlendirilmesi de gerçekleştirildi. Binada ana gövdede mesnetli betonarme elemanlar ve beden duvarları güçlendirildi. Öncelikli olarak Kule zemininin ve yakın çevre (meydan) zemin jeoradarları yapıldı yeraltı kanalları tespit edildi, sonrasında tüm dış beden duvarının içten ve dıştan jeoradarları yapılarak bu çalışmalar çakıştırıldı ve ana duvardaki dolu boşluk oranları belirlendi (Bu tespit yapıya uygulanacak güçlendirme yönteminin belirlenmesinde önemlidir). Restorasyona başlanmadan önceki süreçte cephelerden taş ve derz boşalmaları, korkuluk ve gergi elemanlarında kopmalar meydana geldiğinden ziyaretçilerin ve çevrenin güvenliğini sağlamak için kule etrafında 3 metre yüksekliğinde koruma tüneli yapıldı. Külah kısmında üst örtü onarımı için özel statik hesapları yapılan ve kurul izinleri alınan teras katından itibaren konik külah iskelesi kuruldu. Çatı kaplaması olan 1,5-2 mm olan kurşun plakalar söküldü, tekrar kullanılmak üzere izabe edildi. Kule külahının depreme karşı güçlendirme hesapları yapılarak güçlendirme çalışması tamamlandı. Özel bir izolasyon malzemesi ile de izolasyon uygulaması yapılarak izabe edilen kurşun plakalar Kule’nin bulunduğu alan rüzgar ve hava koşulları da göz önünde tutularak 3 mm olarak döşendi...”
Enjeksiyon uygulamasında kuş yuvalarının zarar görmemesi sağlandı
“Kuledeki jeoradar çalışmaları sonucunda tespit edilen boşluklara kule içi ve dışından kontrollü olarak enjeksiyon uygulaması yapıldı. Bu uygulamada kuş yuvalarının-boşluklarının kapanmaması ve zarar görmemesi için her biri kalıplar oluşturularak enjeksiyon sırasında korunarak kapatıldı. İşlem sonunda kalıplar geri alınarak yuvalar tekrar kullanıma açıldı. Cephede Konservasyon Laboratuvarımızın belirlediği malzeme ile kontrollü kumlama işlemi yapıldı. İç mekanda bulunan tuğla tonoz, hatıllarda ve tuğla yüzeylerde tuz alma işlemleri yapıldı. Kule cephesi kesme taşlarda yine Konservasyon Laboratuvarının belirlediği kimyasallar ile ve onların denetiminde temizlik uygulamaları yapıldı. Tüm cephe derzleri iç ve dışarıda tekrar elden geçirildi...”
316L paslanmaz çelik çemberleme işlemi yapıldı
“Kule cephesinde 7. kat pencere önlerinde bulunan denizliklerde yoğun şekilde kullanılmış olan çimento muhdes eklerden arındırıldı, Süloğlu taşıyla orijinaline uygun denizlik yapıldı. Kule cephesinde bağlantısı kalmamış, arkası boşalmış, kopmuş taş parçaları tek tek tespit edilerek gerekli müdahaleler yapıldı. Kule cephesinde işlevini kaybetmiş kopan derzler söküldü ve eksik derzler uygun derz karışımıyla tamamlandı. Danışman hocaların görüşleriyle hazırlanan Onaylı Statik Onarım/İyileştirme projesinde önerildiği şekilde beden duvarında işlevini kaybetmiş ve/veya kopmuş çelik elemanların yerine 316L paslanmaz çelik çemberleme işlemi yapıldı. Galata Kulesi’nin cephesindeki restorasyon ve konservasyon işlemleri kuşların göç tarihine kadar tamamlanarak, cephe iskelesi söküldü ve ebabil kuşlarının yuvalarına girişi sağlandı...”
“Kule iç betonarme sisteminde tüm kolon ve kirişlerde karbon kumaş, karbon plaka, karbon mesh ve karbon ankraj uygulaması yapıldı, betonarme sistemdeki sorunlara uygun görülen ve onayları alınan yöntemlerle projesi doğrultusunda müdahale yapıldı...”
“Asansör ve çevresindeki taşıyıcı sistemde gerçekleştirilen statik onarım/iyileştirme uygulaması da başarıyla gerçekleştirildi. Belki de kulede en önemli yapılan ve yapılması gereken de asansör kuyusunda yapılan güçlendirme çalışmalarıydı…”
Betonarme unsurları kaliteliydi
“Tarih içinde birkaç kere elden geçirilmiş olan Galata Kulesi’nde en kapsamlı son uygulama 60’lı yıllarda gerçekleştirilmiş. Biz çalışmalara başladığımızda, betonarme unsurların da eklendiği söz konusu dönemde yapılanların oldukça başarılı olduğuna şahit olduk; ki geçen aylarda yine Şantiye® Dergisi’nde ayrıntılarını aktardığımız Kız Kulesi’ndeki eski betonarme unsurlardan çok çok daha kaliteli ve profesyonel bir yöntem kullanılmıştı. Kız Kulesi’ndeki betonarme ile Galata Kulesi’ndeki betonarme arasında çok fark vardı... Projeye başlamadan evvel tüm çalışmalar, araştırma ve analizlerimizi yapmıştık. Bu kapsamda beton kalitesinin iyi olduğu ortaya çıkmıştı. Statik uzmanı hocalarımızın tavsiyeleri ve Bakanlığımızın da onayıyla betonarmenin alınmamasına karar verildi; çünkü betonarmenin alınması sırasındaki oluşacak tahribat yapıya zarar verebilecekti. 40-60 cm kalınlığında kolon ve kirişler bulunuyordu. Hem restorasyon sürecini oldukça uzatacak hem de özgün duvarlardan bu arındırma işlemine geçeceğimiz için istemesek de yine belli yerlere zarar verilebilecekti. Belki, dayanım sağlayabileceği belirtilen 60, 70 sene sonraki imkanlar ve teknik bugünden çok daha iyi ve zarar verilmeden işlerin yürümesine imkan sağlayacaktı. Dolayısıyla en zararsız yöntemle betonarmenin güçlendirmesi yapıldı...”
Kuşların yuvalaması ve yumurtlamasını engellemedik
“Proje sürecinde en büyük unsurlardan biri de ebabil kuşlarıydı... Tabii çok daha fazla kuş türünden bahsedilebilir ama en baskını ebabil kuşları olduğundan onlara ayrı bir önem verildi. Galata Kulesi kuşların göç yolunun önemli konaklama noktalarından biridir. Dolayısıyla mart ve eylül ayları arasında kuşların yuvalaması ve yumurtlamasını engellememeliydik. Bu kapsamda 2020’deki restorasyonda cepheye iskelenin kurulduğu ilk gün iskelenin sökülmesi gerekmişti. Dış cephenin onarımı yapılamadan sadece içerideki onarım ve restorasyonla ilgili çalışmalar yapılmıştı. O dönem külah da hiç ellenmemişti. Bizim Kule’ye ait ihalemiz mayıs 2023’te gerçekleştirildi. Haziran’da da yer teslimini yapıp işe başlamayı planladık. Ancak kuşlardan ve bölgenin turistik, kalabalık bir yer olmasından dolayı ön hazırlıkları, kuşların göç dönemine denk getirecek şekilde tamamlamaya çalıştık...”
“Bu arada dış cepheye iskele kuramadık. İçeride ziyaretçi yoğunluğu olduğu için 8. kata kadar ziyaretçiyi engellemek istemedik. Kasım ayında Bakanımızın oluruyla 8. katı kapattık. Bu aşamaya kadar da öncelikle statik analizler ve laboratuvar çalışmaları gibi değerlendirmeler yapıldı. İçten ve dıştan jeoradar çalışmaları tamamlandı. Beden duvarlarındaki döşemelerde bazı tespitlerimiz oldu. Çakıştırma jeoradar çalışmalarıyla beden duvarlarında maksimum yüzde 12’ye kadar boşluklar görüldü. İçeriden normal gerçekleştirdiğimiz jeoradar çalışmalarını dışarıdaki platformlu vinçler yardımıyla gerçekleştirdik. Hatta bir başlangıçta bir de sonda olmak üzere sağlamalı bir şekilde iki kere jeoradar yaptık (Bu olması gereken bir çalışmadır yapılan enjeksiyonun da tespiti ve belgelenmesi için). Boşluk kalıp kalmadığını tespit ettik. Kasımda 8. katın kapatılması onayı alındıktan sonra 8. kat boşaltıldı ve kurşun işlerine girildi. 8. kat ve balkonundan konsol çıkacak şekilde, külah iskelesini de taşıyacak çelik iskele kuruldu...”
130 kiloluk alemin restorasyonu kendi idare binamızda yapıldı
“İskele kurduktan sonra ilk olarak yine 130 tonluk, 74 metre ve 90 metre bom uzunluğunda iki ayrı vinçle önce profesyonel dağcı ekiplerin de yardımı ile alem söküldü. Alemin restorasyonu ve konservasyonu Galata Kulesi çevresinde, yani şantiye alanında yapılamayacağından daha güvenli bir yer olarak kendi idare binamızda (İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü)oluşturduğumuz atölyede gerçekleştirdik. Bakanlık sanatkarlarının da içinde olduğu bir konservasyon ekibi ile bakır alem onarıldı. 3 ay süren konservasyonda 22 ayar varak işlemi yapıldı, mührelenerek parlatıldı ve önceki verilere, belge araştırmalarına göre 240 kilo ifade edilen, ancak birebir tartarak 130 kilo olduğunu tespit ettiğimiz bakır alem tekrar yerine konuldu. Külahta bulunan 1,5-2 mm kurşun toplandı ve hurda kurşun izabe edildi. Hem şehrin hem Kule’nin tepesinde denize ve rüzgara açık noktada olduğu için 3 mm’lik kurşun yapma kararı alındı. Aynı uygulamayı konumunun gereği Kız Kulesi’nde de gerçekleştirmiştik...”
“Bundan evvel de 450 metrekare olan külahı eski izolasyonundan ve muhdes sıvalardan sıyırıp betonarme yüzey incelenmiş ve açıkta olan demirler temizlenmiş, karbon mesh TRM uygulaması güçlendirme sıvası ile birlikte uygulanarak güçlendirme bakımından külah emniyete alınmıştı. Külah kötü bir durumda değildi ancak minimum 70 sene daha idare edebilecek şekilde takviyesi içten ve dıştan yapıldı. Bu uygulama sonrasında güçlendirmenin üzerine özel bir izolasyon da yaptıktan sonra, çok dik eğim olduğu için çatıda keçe ve kurşunun belli kösteklerinden çivilememiz, vidalamamız gerekiyordu. Bu vidalar da güçlendirme malzemesine zarar vermeyecek şekilde özel seçildi. Ayrıca izolasyon malzemesiyle de izolasyonu delip çatıya zarar vermemesi için özel, delindikten sonra kendi kendini onaran bir izolasyon tercih ettik. Yine izolasyon üzerine geleneksel restorasyon uygulama yöntemlerinden olan kurşun altına dövme keçe uygulaması yaptık. Özetle yaklaşık 1400 metrekarelik külah ve saçak alanında güçlendirme izolasyon ve kurşun-altyapı işlemi tamamlandı...”
70 kiriş ve 73 kolona kumaş ve ankraj uygulaması ile güçlendirme yapıldı
“Çatı ile ilgili uygulamamız bittikten sonra Müze’nin 2024’te Bakanlıktan kapanma onayı alındı, ziyarete kapatılarak boşaltıldı. Kapanmanın ardından bütün betonarme kirişler, 101 adet kolon ve sıvalı duvarlar raspalandı, betonarmenin gerçek durumunu tespit etmek için demirler ortaya çıkartıldı. Taşıyıcı sistem rölöveleri yapıldı. Ortaya çıkartılan donatı demirlerde de korozyona karşı antipas işlemleri yapıldı ve güçlendirildi. Böylece kulede yer alan kirişlerden ihtiyaç tespit edilen 70 kirişte ve mevcut 101 kolondan ihtiyaç tespit edilen 73’üne kumaş ve ankraj uygulaması ile güçlendirme yapıldı. Yine özetle kolon kiriş bodrum kat beden duvarında yaklaşık 3000 metrekare güçlendirme sıvası ile işlem tamamlandı...”
Cephedeki yüzlerce kuş yuvası her hafta kontrol edildi
“Bu arada daha Müze’nin kapatma kararı alınmadan platformlu vinçlerin ve çatıda çalışmaların zarar görmemesi için ziyaretçinin güvenliği açısından kulenin çevresinde geçici tüneller yapıldı. Diğer taraftan kuş derneklerinin temsilcileriyle beraber çalıştık. Onların tavsiyeleriyle süreçlerimizi yürütmeye gayret gösterdik. Bu kapsamda her hafta temsilciler vinçlerle cephedeki sayıları 400’ü bulan yuvaları kontrol ediyorlardı. Cephede çalışmalara ekimde başlandı. Yuvaların tamamen kapatılmaması için her bir yuvaya ayrı kalıplar yapıp yuvaları kapattık ve enjeksiyon yaptık. Yuvaları sonradan açtık. Bu süreçte yumurtalar ve daha yavru olan kuşlar da vardı. Bu açıdan bizler için de oldukça özel bir süreçti. Uygulamaları hiçbir canlıya zarar vermeden hassaslıkla yürütmeye gayret ettik...”
Asansör kovasının güçlendirilmesi, bence en önemli çalışmaydı
“Müze’nin kapatılmasının ardından iç mekanda çalışmalar başladıktan sonra da bütün raspalarımız yapıldı. Danışman Hocalarımız hemen hemen her hafta gelip raporlamalar yapıyor ve desteklerini esirgemiyorlardı. Statik iyileştirme projeleri hazırlandı. İlgili onaylar alındı. Güçlendirmeye yönelik projelerin onayını takiben uygulamaya geçildi. Bu yoğun çalışmalar devam ederken asansörle ilgili herhangi bir çalışma yapmıyorduk. Önceliğimiz yapının restorasyonu ve güçlendirmesiydi. Sadece çalışmanın daha rahat olabilmesi için ve içinde elektronik aksam bulunan asansörlerin zarar görmemesi için sökümleri gerçekleşti. Ancak asansörün kovasının çevresindeki kolonların kötü durumda olduğu, asansörlerin sökümünden sonra anlaşıldı. Bu kapsamda asansör kovasının güçlendirilmesi de gündemimize girdi ve söz konusu alandaki güçlendirme, belki de Galata Kulesi’nde yaptığımız bence en önemli çalışma oldu. İleride yaşanabilecek bir facianın önüne geçilebildi. Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüzün de bu anlamdaki destekleri önemlidir...”
Riskleri bertaraf etme yönünde önemli bir hizmetti
“Asansör kovasında yaptığımız uygulama 3 ay gecikmemize neden olmasına rağmen günde binlerce kişinin kullandığı asansörlerdeki riskleri bertaraf etme yönünden büyük ve çok önemli bir hizmetti. Duvarlara gömülü, bazısı 30-40 bazısı 60 cm’lik kolonları güçlendirmek için öncelikle çevresini çürütme yaparak açtık. Kolonlar sarılarak çevrelendi ve güçlendirildi. Döşemeler, kirişler güçlendirildi. Bazı döşemelerin kaplaması sökülemediği için alttan plakalar ile güçlendirdik. Ayrıca binadaki, Hezarfen ekranının yenilenmesi, bodrum kattaki personelin kullandığı ıslak hacimler ve güvenlik ekibinin odası gibi bazı yerlerde verimli çalışma ve kullanıma yönelik dekoratif yenilemelerimiz de oldu. Yangın algılama ve söndürme sistemleri ile güvenlik ekipmanı ve jeneratör de tamamıyla elden geçirildi. Cephedeki aydınlatma sistemi de dış hava koşullarına oldukça fazla maruz kaldığı için büyük bir bölümü işlevini yitirmiş ve zarar görmüştü bu kapsamda projelerine sadık kalarak modernize edildi. Mevcudunda Kule’nin külah penceresindeki armatürde kullanılan Mors alfabesi uygulamasının bakımı ve modernizesi yapıldı. Zaman zaman çakarak yanıp sönen ışıklar, Galata Kulesi’nin Kız Kulesi’ne bitmeyecek olan aşkının ifadesi olarak tasvir ediliyor...”
Sismik izolatör konulması fikri de konuşuldu
“İlk işe giriştiğimiz dönemde, 60’lı yıllarda yapılan güçlendirmenin oldukça yeterli olduğunu ve bugüne de çok iyi geldiğini görmüştük. Şu anda bile aynı yöntemle yapılsa ancak bu kadar iyi yapılabilirdi. İyi tasarlanmıştı ve kullanılan demir ile o dönem hazır beton olmamasına rağmen beton oldukça kaliteliydi. Korozyona rastlamamıştık. Fakat yine de güvenlik açısından tedbir amaçlı karbon fiber malzemeyle kolon ve kirişlerde güçlendirme yapıldı. O süreçte kubbe ve külahın olduğu 8. kata sismik izolatör konulması fikri de konuşuldu fakat bugünkü teknolojiyle çok uzun soluklu bir iş olduğundan vazgeçildi. Belki yıllar sonra teknoloji gelişir, çok daha büyük vinçler devreye girer ve bazı kısımlar kaldırılabilirse bu yöntem uygulanabilir...”
Bodrum kattaki orijinal tünele pis su veriliyordu
“Diğer taraftan jeoradarla çalışmaya başladığımız ilk dönemde bodrum katta bazı tüneller tespit etmiştik. Bodrum katta bulunan mevcut tuvaletlerin giderlerinin de bu orijinal, Bizans döneminden kalan tünele verildiği tespit edildi. Durumu İSKİ’ye bildirdik ve yaptığımız ortak çalışma neticesinde artık kanalizasyon Kule’nin kendi özgün kanallarına değil de ana bacadan şehir gider hattına bağlandı. Bence orada yaptığımız en iyi ikinci iş de buydu. Yeraltı yapılarının böylesine kötü kullanımdan arınmasını sağlamak da ayrıca mutluluk verici bir adımdı...”
“Kule gibi yüksek kota sahip yapılarda karşılaşılan ve turistik yerlerde sıklıkla rastlanan intihar vakaları için de bazı önlemler hayata geçirildi. Korkulukların özgünlüğünü bozmayacak şekilde birkaç küçük nokta dokunuşu ile mevcut korkuluğun kotu güvenlik kotuna getirilecek şekilde hazırlanan önerimiz Bakanımızın ve ilgili onay mercilerinin de uygun bulması ile uygulandı. Bu kapsamda kamera sistemlerinde revizyon yapılarak ilave olarak da 8. kattaki güvenlik görevlisi sayısı Müze idaresince artırıldı. İntihar olaylarını da bu şekilde önlemek için ve caydırıcı unsurlar eklemeye gayret ettik...”
Restorasyon ilkelerine sadık profesyonel yaklaşımla tatmin edici sonuç elde edildi
“Süreçte, benim en önemsediğim şey, asansörün bulunduğu bölümün güçlendirilmesi, o kısmı potansiyel bir tehlikeden korumak benim açımdan en tatmin edici şey oldu. Söz konusu alanda kurallara uygun verimli bir çalışma gerçekleştirildi. Hem kendi İdarem hem de Üst Yönetim kadromuzun da bu işi sahiplenmesi ve önemsemesi sayesinde restorasyon ilkelerine sadık profesyonel bir yaklaşım ile iş çok tatmin edici sonuçlandı...”
Vinçler elimiz ayağımız oldu
“Çalışmalar esnasında vinçler elimiz ayağımız oldu diyebilirim. Aylarca binanın çevresinde kaldılar. İskele kurulmadan bütün malzemeler onlarla taşınsın veya kurşun dış cephedeki imalatların vinçlerle yapılması konuşuldu ama vinçlerin de hava koşullarından etkilenmek gibi bazı dezavantajları var. Özellikle rüzgar ciddi bir sorun yaratıyor. Hassas derz işlerinde böylesine hava koşullarında çalışmak vinçle zor olabilirdi. Sokaktaki işletmeler için de bazı güvenlik risklerine sahipti. Bu tür riskler göz önünde bulundurularak, vinçlerin işleri kolaylaştırmasına rağmen yine de iskele kurulması kararı alındı. Ama iskele kurarken ve malzeme taşırken de vinç çok işimize yaradı. İçeride güçlendirme imalatını yapan personel bile vinçle taşındı. Hava muhalefeti olmadığı zamanlarda devamlı çalıştı. Fakat tabii hava koşulları nedeniyle çalışamadığı günler bize ek maliyet de getirdi...”
Çalışmaları, çevre sakinleriyle ilişkileri bozmadan yönetmek zordu
“Çalışmalar çok yoğun bir bölgede yapıldığından inşaat süreçleri de bazen karmaşıklaştı. Özellikle çevre esnaf ve mahalle sakininin de güvenliklerini sağlamaya ve şikayetlerini dinlemeye çalıştık. Fakat zamanla yarışılan bu tip inşaat işlerinde gece çalışılmak zorunda kalındığından çevreye kısıtlı da olsa bir rahatsızlık vermek söz konusu olabiliyor. Biz bunu minimize etme ve çevre sakinlerinin şikayetlerini olumlu yaklaşımlarla çözmeye çalıştık. İlişkileri bozmadan yönetmek oldukça zordu ama başardığımıza inanıyorum. Sonuç olarak İstanbul’un en önemli simgelerinden ve yapılarından biri olan Galata Kulesi’nin restorasyonunu Müdürlüğüm adına yönettiğim için de kendimi şanslı hissediyorum.”
ŞANTİYE®
Daha iyi yapılar için...
8 Ekim 2025
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 100 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Bentley Systems / Seequent, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, Nexans, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prefabrik Yapı / Hekim Holding, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wielton, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 2.100 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.
