Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, ardından web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 Soruda” isimli canlı yayın serimizin 15 Eylül 2025 Pazartesi günkü konusu “Yapılarda Cephe ve Cephe Sektörü”, konuğu ise CEPHEDER (Cephe Sanayici ve İş İnsanları Derneği) Başkanı Emre Ünaldı oldu... Ünaldı programda cephelerin işlevi ve tarihsel perspektiften gelişimi; geleceğin cephe teknolojileri; değişen talep ve yaklaşımlar; bina kabuğuyla ilgili mevcut yasal düzenlemeler; üreticisi, uygulamacısı, bayisi-temsilcisi ve eğitim sistemiyle bir bütün olarak cephe sektörü ve yaşanan sorunlar; cephelerde yangın ve deprem için alınabilecek önlemler ile inşaat sektörüyle ilgili değerlendirmelerini Şantiye® okurlarıyla paylaştı... Ünaldı, “Cephe, binanın dış dünyayla kurduğu en kritik iletişim noktasıdır. Görsel kimliğin, mimari karakterin ve yapı performansının ana taşıyıcısıdır. Bugün çağdaş mimarlıkta cepheler sadece binanın dış kabuğu olmalarının çok ötesine geçtiler. Isı, ses, yangın, hava ve su yalıtımı sağlamalarının yanı sıra akıllı sistemlerle enerjiyi üretip yönetebilen, çevresel etkileri dengeleyen, hatta kullanıcı davranışlarına tepki veren entegre sistemlere dönüştüler” ifadelerini kullandı.
BU RÖPORTAJI, VİDEO FORMATINDA ŞANTİYE TV SAYFALARINDAN DA İZLEYEBİLİRSİNİZ...
1) CEPHEDER’le ilgili kısa bir bilgi alabilir miyiz ve gündeminizde neler var?
CEPHEDER olarak bu yıl 7. yaşımızı kutluyoruz. Derneğimiz Türkiye’de çatı ve cephe sektörünü desteklemek, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabetçiliği artırmak amacıyla kurulmuş, alanında uzman üretici, uygulamacı, tedarikçi ve danışmanları bir çatı altında toplayan güçlü bir sektörel yapıdır. Bu anlamda tabii ilgili alanın ilmi ve fenni tarafında da üyelerimiz var. Temel misyonumuz, cephe sistemlerinin sadece estetik bir unsur değil, yapı güvenliği, enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve yaşam konforu açısından stratejik birleşen olduğunu kamuoyuna ve sektöre anlatmak. Bu doğrultuda teknik standartların ve uygulamaların genişlemesini sağlamaya çalışıyoruz. Gündemimizde öne çıkan başlıklar arasında yangın güvenliği için A1 sınıfı cephe malzemelerinin zorunluluğu, TS825 ile uyumlu cephe detaylarının teşvik edilmesi, cephe danışmanlığının bir disiplin olarak kurumsallaştırılması ve kalifiye iş gücü için mesleki yeterlilik sisteminin yeniden yapılandırılması yer alıyor. Ayrıca kamu projelerinde yerli üretimi destekleyen politikaların uygulanması, sektörde şeffaf rekabet ortamının sağlanması ve sahadaki denetim mekanizmasının güçlendirilmesi için aktif girişimlerde bulunuyoruz. Üyelerimiz ise ulusal ve uluslararası sektörel kabiliyetleri yüksek, basiretli tacir vasıflarına haiz üyeler. Bu anlamda üretimden sahaya, sahadan montaja, montaj sonrasında ürünün doğru tedariği, uygulaması ve sürdürülebilirliğine kadar üyelerimizle yaptığımız çalışmalar sonucunda kullanıcıların, müteahhitlerin, mühendislerin, mimarların doğru bir sonuç alması için yeterli enerji, motivasyon ve iş gücüne sahibiz. 34 üyemiz var. Üye konusunda CEPHEDER olarak biraz seçici davranıyoruz. Derneğimize katılacak kuruluşların ilmi ve fenni altyapıya sahip olmalarını önemsiyoruz.
“Cephe artık bir yapının sadece kabuğu değil, onun teknolojiyle bütünleşmiş zırhı oldu...”
2) Binalarda cephelerin işlevi nedir?
Cephe, bir binanın dış dünyayla kurduğu en kritik iletişim noktasıdır. Görsel kimliği, mimari karakteri ve yapı performansının ana taşıyıcısıdır. Bugün çağdaş mimarlıkta cepheler sadece binanın dış kabuğu olmalarının çok ötesine geçtiler. Isı, ses, yangın, hava ve su yalıtımı sağlamalarının yanı sıra akıllı sistemlerle enerjiyi üretip yönetebilen, çevresel etkileri dengeleyen, hatta kullanıcı davranışlarına tepki veren entegre sistemlere dönüştüler. Cephe sistemlerinin doğru tasarımı sayesinde yapı kendini ve kullanıcıları iklim koşullarına karşı korur. İç mekan konforunu artırır. Enerji sarfiyatı düşürür ve binanın ömrünü uzatır. Aynı zamanda yangın dayanımı, güneş kontrolü, akustik düzenleme gibi güvenlik ve kontrol unsurları da cephe sisteminin kapsamına girer. Dolayısıyla cepheler artık bir yapının kabuğu değil, onun teknolojiyle bütünleşmiş zırhıdır.
3) Tarihsel perspektiften bakıldığından geçmişten bugüne cephelerde ne değişiyor ve yarının cepheleri sizce nasıl olacak-olmalı? Talep ve teknoloji ne yönde değişiyor?
Bunun tarihsel açıdan en güzel örneği, 2. Dünya Savaşı’nda Hitler’in Paris’e girdiğinde şehirdeki binaları çok güzel bulması sebebiyle kenti yıkmaktan vazgeçmesidir. Yani bu anlamda ilk göze çarpan unsur olan cephe önemli bir misyonu yerine getirir. Cepheler geçmişte çoğunlukla yapının statik taşıyıcısı olan kalın duvarlarla örülmüş bir yapıydı. Modern dönemle birlikte bu işlev ayrıştı ve dış kabuk perde duvar sistemleriyle yeniden tanımlandı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren cam, alüminyum, kompozit panel bazlı cephe sistemleri mimaride baskın bir duruma geldi. Ama bugün binaların dış eksenine ve iç eksenine baktığımızda tamamen modern teknolojik altyapıya sahip muhteşem üretimler sonucunda çıkan binalar görüyoruz. Estetik anlayışın çeşitlenmesiyle birlikte cephe, tasarımın vitrini haline geldi.
Tabii günümüzde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik ekseninde yeni bir dönüşüm de yaşanıyor. Geleceğin cepheleri artık statik değil, PV ile enerji üreten veya başka işlevleri de yerine getiren dinamik yapılar. Isı geçirgenliğini optimize eden akıllı camlar, hava kalitesini iyileştiren canlı cephe sistemleri, çevreyle etkileşime giren sensörlü yüzeyler ve inşa sürecini hızlandıran ön üretimli cepheler ön plana çıkıyor. Bu gelişmeler ışığında cepheler yalnızca mimari değil aynı zamanda teknoloji, farklı mühendislik dalları ve veri analitiği disiplinlerinin de bir araya geldiği yüksek katma değerli bir sektöre dönüşüyor.
“Denetim olmaz ve inşaat sürecinde keyfi davranılırsa maalesef deprem ve yangınlarda daha çok mal ve can kaybına uğrayabiliriz...”
4) Cephelerde veya yapı kabuklarında yasal düzenlemeler ne yönde ilerliyor? Ve mevcut yasal düzenlemelerle ilgili öneri ve eleştirileriniz neler?
Tabii Türkiye’de cephe sistemlerini doğrudan ilgilendiren en önemli düzenlemeler arasında TS825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Yapı Malzemeleri Yönetmeliği, CE işareti ile ilgili düzenlemeler ve diğer bazı sektörel standartlar yer alıyor. Bunlar ülkemizde yapı malzemesi sektörünü regüle eden önemli başlıca kurallar. Fakat diğer taraftan bu düzenlemeler teknik anlamda belirli bir çerçeve çizse de uygulamada önemli boşluklar bulunduğunu hatırlatmak gerek. Yani bir ürün doğru niteliklerde, standart veya üstü kalitelerde üretiliyor ama uygulama noktasında denetim pek olmadığında sorunlar baş gösterebiliyor. Yıllardır ülkemizde yaşanan problemlerden başlıcası sahada denetim eksikliği. Devlet kurumlarının yaptığı projelerde sıkı denetlemeler ve süreç içinde kontroller var. Ama bu denetim özel sektör projelerinde maalesef pek görülmüyor. Bunun en çarpıcı örneğini depremlerde yaşıyoruz. Devlet binaları ayakta kalırken büyük müteahhitlerin binalarının yıkıldığına şahit oluyoruz. Bu kapsamda sistemde tabii bazı belgelendirmeler var fakat yaygın değil; sahada detaylar keyfi uygulanıyor, yangın güvenliği ve enerji performansında ciddi zafiyetlere yol açılabiliyor. Tabii CEPHEDER olarak önerimiz, kapsamlı ve uygulamaya dönük özel bir yönetmeliğin oluşturulması, yerli üretimi destekleyen teşvik mekanizmalarının uygulanması ve tüm kamu projelerindeki denetim mekanizmasının özel projelerde de uygulanması. Bu bizim için önemli bir detay. Çünkü denetlenen her şey bir başarı olarak dönüyor. Denetim olmaz, inşaat sürecinde keyfi davranılırsa maalesef daha çok deprem ve yangınlarda mal ve can kaybına uğrayabiliriz. Uygulamalarda denetimle ancak doğru sonuçlara ulaşılır.
5) Üreticisi, uygulamacısı, bayisi-temsilcisi ve eğitim sistemiyle genel anlamda cephe sektörüyle ilgili izlenimleriniz neler? Ne tür sorunlar yaşanıyor?
Cephe sektörü tabii çok geniş yelpazeye sahip bir sektör. Son kullanıcıdan en büyük müteahhide kadar herkesin bir şekilde ilgilendiği, önemsediği bir alan. Binalarda cephe işin en temel noktalarından biri. İnşaat sürecinde de iş cepheye geldiği zaman özen biraz daha artıyor. Çünkü estetik unsurlar önem kazanıyor ve bu da bir yapının albenisini azaltıp-artıran en büyük faktör oluyor.
Cephe sektörü üreticileri, uygulamacıları, bayileri, proje ofislerini ve danışmanları içine alan çok aktörlü bir yapıya sahip. Her grubun karşılaştığı sorunlar farklılaşsa da bazı ortak başlıklar da var tabi. Üreticileri en çok yüksek sertifikasyon maliyetleri yoruyor. Buna özellikle dikkat çekmek istiyorum. Sertifikalar için çok yüksek tutarlar talep ediliyor. Yani bugün yangınla ilgili bir sertifika almak istediğinizde çok ciddi tutarlar ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu fiyatlandırmanın öncelikli olarak regüle edilmesi lazım. Ürünler çok daha uygun fiyatlarla teste tabi tutulabilmeli.
Diğer problemimiz döviz bazlı hammadde ithalatı ve dampingli ithal ürünler konusunda yaşanıyor. Bu ürünlerin rekabeti çok büyük sıkıntı oluyor ve değişken fiyat politikasına sebep oluyor. Bu anlamda konu dampinge geldiğinde her gün değişen bir serüven yaşıyoruz.
“Cephe danışmanlığı hizmetini önemsiyoruz. Bina yapılırken bir mimar, bir inşaat mühendisi, bir yapı denetimi sorumlusunun yanında kesinlikle bir cephe danışmanının da olması gerekiyor...”
Uygulamacılar noktasında da mesleki eğitim eksikliği mevcut. Özellikle cephe konusunda mesleki eğitim verebilecek kurum sayısı az. Dernek olarak bu misyonu üstlenmek gibi bir gündemimiz var. Cephede çalışan kişiler eğitim ve sertifikasyona sahip olmalılar. Diğer taraftan sektörde düşük ücret politikası ve teknik bilgi yetersizliği de verimsizliğe neden oluyor. Çünkü sahadaki çalışanlara teknik olarak bazı şeylerin düzgün ve yeterli anlatılması lazım. Atılacak vidadan kompozit panelin konulacağı yere kadar öğretilmesi gereken o kadar çok unsur var ki. Ama bu noktada tabii kişiler yalnız kaldığı için bazen sahada hataya sebebiyet verilebiliyor. Bu anlamda mesleki eğitimin oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Bayi ve temsilciler sahada teknik destek ve koordinasyon konusunda da sıkıntılar yaşıyor. Proje ofislerinde ise detay çözümlerine yeterince vakit ayrılmadığı için uygulamada hatalar yaşanabiliyor. İşte bu noktada cepheyle ilgili en değer verdiğimiz konulardan biri olan cephe danışmanlığı hizmeti de önem kazanıyor. Bugün bir bina yapılırken bir mimar, bir inşaat mühendisi, bir yapı denetimi sorumlusunun yanında kesinlikle bir cephe danışmanının da olması gerektiğini düşünüyoruz. Binanın en önemli noktalarından biri cephe olduğu için enerji verimliliğinden yangın dayanımı, ses yalıtımı ve konfora kadar birçok ortak değeri tasarlayabilecek bir cephe tasarımcısının projede yer alması gerekiyor. Statik ve mekanik açılardan ve ikisinin uyumu bakımından da bu önemli. Bir otel odasında dışarıdan ses geliyor ve konforu engelliyorsa cephede bir şeyler yanlış yapılmış demektir. Bu sorunlar olduğu sürece amacına uygun binalar oluşturulamaz. Bir cephe danışmanı bu sorunları öngörüp, gerekli sağlıklı önlemlerin alınmasını sağlayabilir.
Ayrıca cephe sistemlerinin bir bütün olarak ele alınmaması da başka bir sorun olarak göze çarpıyor. Süreç içinde parça parça alınan kararlar proje sahasında maalesef bütüncül olmayan ve performans kaybı yaratan çözümler doğuruyor.
6) Cephelerde bugünlerde dikkatinizi çeken yeni malzeme ve teknolojiler neler?
Sektörde son dönemde öne çıkan malzemeler ve teknolojiler sürdürülebilirlik ve güvenlik ekseninde yoğunlaşıyor. Genelde A1 sınıfı yanmazlık belgesine sahip kompozit ve mineral esaslı cephe sistemleri öne çıkıyor. Cepheye entegre fotovoltaik sistemler Avrupa ve Amerika’da epey popüler. Su buharını geçiren ama hava sızdırmayan membranlar da son yıllarda geliştirilen ve talep gören çözümlerden. Geri dönüştürülebilir alüminyum alt konstrüksiyonları ve yapay zeka destekli cephe izleme sistemleri de oldukça dikkat çekici ürünler. Sensörler sayesinde ısı kaybı, su sızıntısı ve rüzgar yükü gibi unsurlar takip edilebiliyor. Nerede ne problem varsa bir operatör vasıtasıyla değil de yapay zeka vasıtasıyla izlenebiliyor. Hafif, modüler ve taşınabilir cephe birimleri ise prefabrik montaj hızını artıran sistemler. Bu teknolojiler performans, bakım kolaylığı açısından da yeni bir standart oluşturuyor. İlerleyen 5 yıl sürecinde ülkemizde belki göremeyebiliriz ama sonrasında söz konusu teknolojilerin tamamı bence kullanılmaya başlanacak.
“Cephe sistemlerinde sadece malzeme değil, detay çözümleri ve sistem bütünlüğü bazlı da yangın performans değerlendirmesi yapılmalı...”
7) Cephelerde yangın ve yangın güvenliği konusundaki görüş, değerlendirme ve önerileriniz nelerdir?
Günümüzde özellikle yüksek katlı binaların ve karma projelerin arttığını gözlemliyoruz. Tabii bu noktada cephelerde yangın güvenliği de hayati bir mesele haline geliyor. Çünkü mesela 40 katlı bir gökdelende 3 bine yakın kişi bulunabilir. Bu noktada, çoğu yangının çıkış noktası iç ortam olsa da yayılma hızında cephe sistemlerinin rolü çok büyüktür. Buna, son dönemde yaşanan birçok yangında şahit olundu. İç ortamda başlayan bir yangın cepheye sirayet ettiği anda yayılımı çok daha hızlı ve fazla olur. Dolayısıyla yangın içte de çıksa, bunun dış cepheden engellenmesinin rolü çok büyüktür. Özellikle cephe kaplamalarında kullanılan düşük yangın dayanımına sahip malzemeler yangının dakikalar içinde katlar arasına sıçramasına neden oluyor. Binanın bir katında yangın çıktığı zaman sıçrayabilecek temel nokta cephedir. Yangın cepheden çok hızlı yayılır. Yani içeride bir alanda yangın hapsedilebilir ama cepheye yayılırsa o noktadan sonra binanın tüm ekseninde bir yangın yayılımı ve duman yayılımı meydana gelir. Bu noktada da cephe malzemesi üreten ve uygulayan firmaların konuya yaklaşımı önem kazanıyor. Ürünlerimiz ve uygulamamız çok önemli yangın güvenliği açısından. CEPHEDER olarak cephe sistemlerinde sadece malzeme değil, detay çözümleri ve sistem bütünlüğü bazlı da yangın performans değerlendirmesi yapılmasını savunuyoruz. A1 sınıfı malzemelerin teşvik edilmesi, yangın durdurucu detayların zorunlu hale getirilmesi ve uygulama sırasında kontrol mekanizmalarının kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Yangın performansı yüksek bir cephenin sadece yönetmelik gereği değil, insan hayatını koruyan bir savunma hattı olduğuna inanıyoruz.
8) Cephe ve deprem ilişkisi bağlamında neler söylemek istersiniz?
Yüksek sismik riske sahip bir ülkede yaşıyoruz. Bunu öncelikle kabul etmemiz gerekiyor. Fakat şunu da biliyoruz ki, “deprem öldürmez, bina öldürür”. Bu kapsamda da cephe sistemlerinin deprem performansı göz ardı edilemez. Geçmiş dönemlerdeki sarsıntılarda birçok binada taşıyıcı sistem değil genelde cephe elemanları zarar görmüştür. Yani bina yerinde duruyor ama cephesi çöküyor veya parçaları düşüyor. Bu noktada altından geçen vatandaş için de ciddi ir risk. Bunlar önemli noktalar bizim için. Söz konusu riskler hem can güvenliğini hem de yapının kullanılabilirliğini etkiliyor. Dolayısıyla bizim önem verdiğimiz alanlardan biri de cephelerde deprem güvenliği. Depreme dayanıklı cephe tasarımı için ilk kural ise yapının hareketini tolere edebilecek esnek bağlantı detayları kullanılması. Ayrıca cephelerde hafif malzeme seçimi, düşey hareketlere göre test edilmiş sistemler, şok emici profiller ve uygulama sırasında rijit sabitlemelerin azaltılması kritik önem taşıyor. Bu konudaki eksiklikler sadece yapısal değil, sigorta ve garanti yükümlülüklerini de etkiliyor; ki bu da önemli bir noktadır.
9) İnşaat sektörüyle ilgili değerlendirmelerinizi alsak...
Türkiye inşaat sektörü 2025 yılı itibariyle ekonomik dalgalanmalara, finansmana erişim güçlüklerine ve artan maliyet baskısına rağmen hala dinamiğini koruyan güçlü bir sektör. Yurt içinde kamu projelerine dayalı talep dönemsel olarak azalsa da kentsel dönüşüm ve enerji verimli yapı yatırımları umut verici alanlar yaratıyor. Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teşvik ettiği Yeşil Bina ve enerji performansı kriterleri cephe sistemleri açısından önemli fırsatlar doğuruyor. Uluslararası pazarda ise Türk firmalarının Ortadoğu, Kuzey Afrika, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa’daki proje yükleniciliği artarak devam ediyor. Bunu gözlemliyor ve izliyoruz. Ancak bu pazarlarda kaliteli malzeme, sertifikasyon ve zamanlı teslim gibi kriterler öne çıktığı için sektörün kurumsal dönüşümünü hızlandırması gerekiyor. Tehdit olarak ise niteliksiz üretim, kontrolsüz ithalat ve kur dengesizliğini sayabilirim.
10) “Cephe danışmanlığı”, “TS825”, “kalifiye iş gücü” ve “malzeme tedariği” gibi konu başlıkları için neler söyleyebilirsiniz?
Biraz önce de aslında vurguladık... Cephe danışmanlığı günümüz karmaşık yapılarında estetik ile performansı dengelemenin en akılcı yolu. Cepheler artık yalnızca mimari tercih değil, enerji verimliliği, yangın güvenliği, bakım maliyeti ve çevreye duyarlılık gibi çok boyutlu kriterlerde değerlendiriliyor. Bu nedenle projelerde cephe danışmanlarının süreçlere erken dahil edilmesi gerektiğine ve yasal düzenleme içine alınması gerektiğine inanıyoruz.
TS825 ile birlikte cephelerin ısı iletim ve güneş kontrol katsayıları ile buhar geçirgenlik sınıfları daha da önemli bir hale geldi. Ancak bu performansların sağlıklı çıkarılabilmesi için malzeme kalitesinin yanında işçilik standardının da yüksek olması gerekiyor. Bu noktada da karşımıza çıkan en büyük sorun nitelikli iş gücü eksikliği. Bazı kriterlerin ortaya konulup meslek okullarında cephe uzmanlığının bir bölüm haline getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yetişmiş iş gücünün sektöre çok büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. Sektörde iş başı eğitimi, akreditasyon, sertifikasyon ve usta öğreticilik sistemlerinin yeniden gündeme alınması önemli bizim için.
Ayrıca küresel tedarik zincirindeki kırılganlık nedeniyle yerli üretimin teşvik edilmesi, hammadde kaynaklarının çeşitlendirilmesi, lojistikten dijitalleşmenin artırılması da bu dönemin önemli başlıkları arasında yer alıyor.
ŞANTİYE®
Daha iyi yapılar için...
7 Ekim 2025
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 100 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Bentley Systems / Seequent, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, Nexans, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prefabrik Yapı / Hekim Holding, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wielton, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 2.100 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.