• Künye & Abonelik
  • Hakkımızda
  • Bize Ulaşın
Şantiye Dergisi
PERI
  • Anasayfa
  • Haberler
  • Teknik
  • Röportaj
  • Ürün & Sistem
  • Proje
  • Makale
  • Rapor

Bir Şantiye & Bir Şef... Tedarikçi ilişkilerinden ücretlere, iş gücü kalitesinden geleceğin yapıları ve iş yapış şekillerine...

Geçtiğimiz günlerde Basın Ekspres Yolu’nda devam eden önemli projelerden biri olan Luxera Towers’ı ziyaret ettik ve Şantiye Şefi İnş. Müh. Fırat Gökçe’den projenin ayrıntılarını öğrendik. Sektörle ilgili değerlendirmelerini özetlemesini de rica ettiğimiz Gökçe, iş gücü kalitesinden iş güvenliğine, tedarikçi ilişkilerinden ücretlere, geleceğin inşaatları ve yapılarından iş yapış şekillerine kadar birçok konudaki görüşlerini okurlarımızla paylaştı.

Resim Başlığı

BU İÇERİĞE, ŞANTİYE®NİN MAYIS - HAZİRAN 2025 (411.) SAYISININ E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA GÖZ ATMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN...

Şantiye: Luxera GYO hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz? Luxera Towers dışında yürütülen diğer proje ve çalışmalarınızı da özetleyebilir misiniz?

Fırat Gökçe: 2015 yılında Luxera Gayrimenkul adıyla faaliyete başlayan ve Haziran 2024’te GYO dönüşüm sürecini tamamlayan firmamız, inşa ettiği konut ve ticari alanlarla Türkiye’nin önde gelen inşaat şirketlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Yenilikçi yaklaşım ve deneyiminin yanı sıra öz sermayesinin gücünü de kattığı kaliteli ve verimlilik odaklı projelerle öne çıkan Luxera GYO, hayallerdeki yaşam alanlarını, beklentinin ötesinde tasarlayıp hayata geçiriyor. Geliştirdiğimiz projelerde hayatı kolaylaştıran çözümler sunmayı ilke edinerek şehrin farklı lokasyonlarında, farklı müşteri kitlelerine hitap eden özgün işlerimizle dikkat çekiyoruz. GYO dönüşümünü gerçekleştirmeden önce Luxera Residence’in ardından Luxera Meydan, Luxera Güneşli, Luxera Bahçelievler ve Luxera Nevbahar projeleriyle konforlu ve kaliteli yaşamı bir araya getiren şirketimizin bugünlerde Luxera Towers dışında inşaatı devam eden iki projesi var. Bunlar Arnavutköy’deki 110 daire, 32 ticari üniteden oluşan ve temmuzda tamamlanması planlanan Luxera Bahçe Port ile Kayaşehir’deki Luxera Nevbahar Life. 41 bin 500 metrekare inşaat alanı olan bu projemiz de 2026’nın mart ayında tamamlanacak.

Şantiye: Luxera Towers hakkında genel bilgileri edinebilir miyiz?

Fırat Gökçe: Luxera Towers 1+1’den 4+1’e uzanan geniş daire seçenekleriyle Basın Ekspres’in simge yapılarından biri olmaya aday. Yüksek standartlı modern residence hayatının ayrıcalıklarını sunan Luxera Towers, eşsiz şehir manzarası, gökyüzü terasları, yeşil alanlara açılan yüksek katlardaki bahçeleri, manzarayı yaşama dahil eden büyük pencereleri, yüzme havuzu ve spor salonlarıyla benzersiz bir yaşam vadediyor. Projenin cadde konseptli mağazaları, gurme restoran ve kafeleri, seçkin markalara ev sahipliği yapan ticari alanlarıyla şehir yaşamının tüm ihtiyaçlarını bir araya getirerek site sakinlerinin kullanımıma sunuyor.

Mimari projesi Korhan Torcu’ya ait olan Luxera Towers, 17 bin metrekare arsa üzerinde, rezidans konforunu AVM konseptiyle birleştiren karma yaşam projesi olarak tasarlandı. 3 bodrum kat, zemin kat ve 26 normal kattan oluşan 2 blokta toplam 456 bağımsız bölüm halinde inşa edilen Luxera Towers’ta 369 daire ve 87 ticari birim yer alıyor. Metroya 3, TEM’e 5 ve İstanbul Havalimanı’na 30 dakika mesafede yer alan projemiz sunduğu ayrıcalıklı yaşamın yanı sıra yüksek yatırım değeriyle de öne çıkıyor. 83 bin metrekare inşaat alanı olan ve 2022’nin ağustos ayında başlanan projenin 2026’nın haziran ayında tamamlanması hedefleniyor.

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Şantiye: Projenin ayırt edici özellikleri nelerdir?..

Fırat Gökçe: Luxera Towers’ın fark yaratan pek çok özelliği var. Ayrıcalıklı rezidans yaşamı ve değerli yatırım avantajını, Basın Ekspres gibi İstanbul’un en merkezi ve tercih edilen lokasyonlarından birinde bir araya getiren Luxera Towers, karma konseptiyle de hem site sakinlerine hem de bölgede yaşayanlara keyifli ve ayrıcalıklı bir alışveriş ve sosyal yaşam deneyimi sunuyor.

Şehrin merkezindeki lokasyon avantajı başlı başına önemli bir unsur.Dikkat çekici mimari tasarımı, estetik mimari dili, cam cephe kullanımı, geniş balkonlar, çift yükseklikli lobiler gibi ögeler projemizin önemli özellikleri. Projede geniş iç hacimler, fonksiyonel planlamalar, ebeveyn süitleri ve özel teras alanları mevcut. Ayrıca ışık, ısıtma, güvenlik gibi sistemlerin uzaktan kontrol edilebildiği akıllı ev teknolojileri oldukça fazla kullanıldı. Enerji verimliliği sağlayan otomasyon altyapısı da dikkat çeken özelliklerinden. Ayrıcalıklı sosyal tesisler ve ortak çalışma alanları, modern yaşam ihtiyaçlarına uygun donatılar olarak mevcut. Diğer taraftan yapı malzemeleri seçiminde de oldukça hassas davranılıyor. Üst segment seramik, parke ve mutfak/banyo donatıları, yalıtımı yüksek, uzun ömürlü cephe sistemleri de oldukça önemli unsurlar. Deprem yönetmeliğine tam uyumlu, radye temel, artı perde beton sistemler de projemizde mevcut. Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğine de olabildiğince önem veriliyor.

Şantiye: Şantiyede mevcut durum ne?

Fırat Gökçe: Bugünlerde projenin yarısı tamamlanmak üzere. A bloğun betonarme işi tamamen bitti, B bloğun ise son katı kaldı. Haziran ayında betonarme işlerini tamamen bitirmeyi planlıyoruz. Duvar işlerimiz hızla ilerliyor. Elektrik ve mekanik firmaları imalatlara başladı. 9 şiddetinde depreme dayanıklı bir yapı olarak inşaat devam ediyor. Statik proje Hayati Yalçın tarafından projelendirildi. Yangın güvenliği için Efectis Era firmasından danışmanlık alındı. Özellikle yangın merdivenleri, duman tahliye ve sprinkler sistemlerine özel önem veriliyor. Cephede hibrit bir sistem var. Ağırlıklı olarak ışık ve ısıl geçirgenlik açısından yüksek performanslı cam bir cephe ve ikinci bir malzeme olarak yangın dayanımı yüksek olan fiber cement tercih ettik.

Şantiye: 15 senedir inşaat mühendisi olarak sektördesiniz... Bu süreçte gözlemleriniz neler oldu? Ve İnşaat sektörü hakkındaki yorumlarınız nelerdir?

Fırat Gökçe: 2010’dan bu yana inşaat mühendisi olarak sektörde görev alıyorum ve bu kısa sayılabilecek sürede birçok şeyin değiştiğine şahit oldum. Deprem, yangın ve özellikle iş güvenliği anlamında 2010’lu yılların başında Türkiye’de inşaatlarda tuhaf bir deneyimsizlik, umursamazlık hakimdi. İş kazalarının olduğu şantiye sayısı, depremden ve yangından etkilenen bina sayısı çok yüksekti. Fakat bu alanlarda ciddi bir kültürel değişim ve bilinçlenme yaşandı. Artık herkes daha hassas. İş güvenliğinde ciddi zafiyetler vardı; önemsenmeyen, önceliği olmayan bir konuydu. Bugünlerde ise iş güvenliği oldukça önemli bir hale geldi. Projeler kazasız ve hasarsız atlatılmak isteniyor ve bu amaçla ciddi önlemler alınıyor. Mesela bu şantiyemizde 6 iş güvenliği uzmanı görev alıyor.

Son yıllarda özellikle kalifiye iş gücü anlamında da sıkıntılar yaşanıyor. Eskiden işçilik daha kaliteliydi. Ustaların yaş ortalaması ve tecrübeleri yüksekti. Yirmili yaşlarının henüz başındaki çıraklar, birkaç ay çalıştıktan sonra usta olmak istiyor. Çıraklık kalmadı. Tecrübeli, belli bir yaşın üstündeki kalifiye elemanlar işi bıraktılar. Çünkü zor bir sektör ve belli bir yaştan sonra insanlara daha da zor geliyor. İşler de hızlandı. Arkadan gelen nitelikli çalışan da olmayınca kalifiye çalışan sıkıntısı yaşanmaya başladı. Gençler usta olmak değil de üniversite eğitimi almak istiyorlar. Herkes üniversite okuduğu için de çıraklık müessesesi gelişemiyor. Tabii bu arada yurtdışına giden de çok sayıda kalifiye eleman oldu. Son dönemde kurun düşük olması nedeniyle yurtdışı işler cazibesini nispeten yitirse de yine de yurtdışına çıkan çok. Ama asıl mevzu gençlerin artık inşaatta çalışmak istememesi. Bu da ara eleman sıkıntısına yol açıyor. Ara elemanın olmaması ise söz konusu kadroların ücretlerinin mühendislerden fazla olmasına neden olup, sektörde başka, tuhaf bir dengesizliğe yol açıyor. 2010’lu yıllarda inşaat işlerinde işçilik, malzeme bedelinin yarısı kadardı. Günümüzde bu oran bire bir oranına geldi; hatta işçilik öne bile geçmeye başladı. İşçilik, malzemeden daha pahalı şu anda.

Resim Başlığı

“Tasarım + İnşaat + İşletme yaygınlaşıyor. Projeler artık sadece ‘yap ve sat’ değil, ‘Tasarla-inşa et-yönet’ anlayışıyla geliştiriliyor...”

Tedarikçilerin de 2010’dan bu yana kendilerini geliştirdiklerini gözlemliyorum. Sisteme ve teknolojiye ayak uyduruyorlar. Tedarikte, kısa süren pandemi süreci sonrasında bir sorun yaşanmıyor. Tedarik zinciri oldukça kuvvetli. Ciddi ihracat yapan firmalarımız da var. Diğer taraftan metal fiyatları değil ama beton fiyatlarının da aşırı yükseldiğini söylemek lazım. 2020 yılında 150 lira olan beton bugün 4.000 TL. Akıl alır gibi değil.

Ekonomik koşullar dalgalı. Girdi maliyetleri hızla artıyor ve bu durum projelerde maliyet yönetimini zorlaştırıyor. Özellikle konut kredileri ve ticari gayrimenkul finansmanı alanında daralma var. Finansmana erişim güçleşti. Kâr marjları düşerken proje riskleri yükseldi. Müteahhitler ve yatırımcılar daha seçici davranmak zorunda kalıyor.

Sürdürülebilirlik artık lüks olmaktan çıktı. Yeşil Bina sertifikaları, enerji verimli tasarım kriterleri artık ihale ve yatırım süreçlerinde kritik rol oynuyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye’nin karbon azaltım taahhütleri, sektörde malzeme seçiminden üretim sürecine kadar tüm zinciri etkiliyor.

Diğer taraftan yeni iş modelleri gelişiyor. Mesela “Tasarım + İnşaat + İşletme” yaygınlaşıyor. Projeler artık sadece “yap ve sat” değil, “tasarla-inşa et-yönet” anlayışıyla geliştiriliyor. Özellikle karma kullanımlı projelerde operasyonel verimlilik, kullanıcı memnuniyeti ve yaşam döngüsü maliyeti öne çıkıyor.

Estetikten ziyade işlev ve sürdürülebilirliğin ön plana çıktığını da söyleyebilirim. Mimarlık artık sadece “görsel” değil, “performans” odaklı oldu. Isı geçirgenliği, gün ışığı optimizasyonu, modülerlik, geri dönüştürülebilirlik gibi kriterler çok önemli hale geldi. Mimari tasarımın başarısı, kullanıcı deneyimi ve yapının zaman içinde gösterdiği performans ile ölçülüyor. BIM, parametrik tasarım ve yapay zeka destekli mimarlık yazılımları artık neredeyse zorunluluk oldu. Mimarlık ofisleri de proje kadar veriyle çalışan, strateji geliştiren stüdyolara dönüşüyor.

Küresel anlamda karbonsuz yapılar, akıllı bina sistemleri ve hibrit yaşam alanları yaygınlaşıyor. Ülkemiz özelinde ise maalesef planlama eksiklikleri, hızlı yapılaşmanın mimari kaliteyi düşürmesi söz konusu. Maliyet baskısı altında nitelikli üretimden ödün verilmesi büyük bir tehdit olarak ortada duruyor.

Şantiye: Geleceğin inşaat süreçleri ve yapıları sizce nasıl olacak-olmalı?

Fırat Gökçe:Geleceğin inşaatlarında dijitalleşmenin ve yapay zeka destekli tasarımın ön plana çıkacağını tahmin ediyoruz. BIM (Building Information Modeling) oldukça yaygınlaşacak. 3D modeller üzerinden tüm disiplinlerin eş zamanlı çalışabildiği, hata payını minimize eden bir sistem olması ciddi bir avantaj yaratıyor. Diğer taraftan maliyet tahmini, en verimli kat planlarının oluşturulması, malzeme optimizasyonu yapay zeka ile yapılacak. Ayrıca veriyle öğrenen sistemlerle inşaat sahasında toplanan verilerle süreçlerin iyileştirilmesi ve kestirimci bakım yapılacak.

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

“Geleceğin inşaatlarında dijitalleşmenin ve yapay zeka destekli tasarımın ön plana çıkacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca modüler ve prefabrik yapılar da yaygınlaşacak. Önümüzdeki dönemde yapılar kesinlikle çok daha sürdürülebilir ve enerji pozitif olacaklar...”

Modüler ve prefabrik yapıların da yaygınlaşacağını tahmin ediyoruz. Bu da fabrikada üretilen bileşenlerle hızlı kurulum, zamandan, işçilikten ve maliyetten ciddi tasarruf sağlayacak. Demontaj ve yeniden kurulum imkânı özellikle geçici yapılar ve ofisler için çevreci bir çözüm. İnşaat robotlarının, insan hatasını azaltmaları ve 7/24 çalışabilir olmaları ciddi bir avantaj sağlayacak. Dronelar ile şantiye denetimi ve ölçümü çok daha sağlıklı güvenlik ve denetim süreçlerinde hız sağlayacak. Beton ya da biyo-kompozit malzemelerle yazdırılan evler de sık karşılaşacağımız unsurlar olacak diye tahmin ediyoruz. Özellikle afet sonrası acil konut çözümleri ve düşük maliyetli konut üretimi için devrim niteliğindeler.

Geleceğin yapıları ise kesinlikle çok daha sürdürülebilir ve enerji pozitif olacaklar. Kendi enerjisini üreten yapılar karbon ayak izini de sıfırlayabilecekler. Gri su geri kazanımı, yağmur suyu toplama sistemleri ve pasif ev teknolojileri yaygınlaşacak. Isı yalıtımı ve doğal havalandırmayla minimum enerji tüketimi sağlanacak. Akıllı ve adaptif yapılar artacak. Nesnelerin İnterneti (IoT) ile tüm bina sistemlerinin entegre kontrolü sağlanacak. Kullanıcının konumuna göre ışık ayarı, otomatik pencere kontrolü sağlanacak. Ve binanın sanal bir kopyasıyla gerçek zamanlı izleme ve bakım yönetimi çok kolaylaşacak. Sağlık ve yaşam kalitesini önceliklendiren yapıların da artacağını unutmamak lazım. Biyofilik tasarım, doğayla uyumlu mimari, bitkilerle entegre yaşam alanları sıklaşacak. Hava kalitesi, doğal ışık, akustik konfor optimizasyonu yaygınlaşacak. Pandemi sonrası artan temassız bina sistemleri de bu kapsamda yaygınlaşabilir.

Ayrıca karma kullanım alanları (residence + ofis + sosyal alan) gibi hibrit yaşam tarzına uyum sağlanacak. Hareketli duvarlar, katlanabilir mobilyalar ile alan optimizasyonu önemli unsurlar olacak. Ve tabii ki olağanüstü durumlara dirençli yapılar önem kazanacak.

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

Resim Başlığı

ŞANTİYE®
Daha iyi yapılar için...
12 Haziran 2025


Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®... 
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...

Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır... 
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...

BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR... 

İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...

Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor. 

Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın... 

Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wielton, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.

ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 2.100 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz. 

 E Dergi
 E Dergi
 E Dergi
  • AJANDA
  • 10 Soruda “Yapı Malzemesi Üreticilerinin Yaşadığı Sorunlar ve Olası Çözüm Yolları"

    19 Haziran 2025 / 10.30

  • 10 Soruda Kullanım Halindeki Yapılarda Yangın Risk Analizi

    24 Nisan 2025 / 10.30

  • 10 Soruda Isı Yalıtım Standardındaki (TS825) Güncellemeler

    7 Mart 2025 / 10.30

  • 10 Soruda Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği ve Tahliye Simülasyonları

    26 Şubat 2025 / 10.00

  • 10 Soruda Jet Grout

    26 Şubat 2025 Çarşamba / 20.00

BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN

Şantiye Dergisi

HAKKIMIZDA

İNŞAAT sektörünün buluşma noktası ŞANTİYE®, “GÜVEN”i temsil eden “BASILI BİR YAYIN” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla yapı sektörünün en önemli iletişim platformlarından ve veri kaynaklarından biri olmaya DİJİTAL ORTAMLARDA DA devam ediyor... 1988'den bu yana basılı yayıncılıkta olduğu gibi...

KURUMSAL

  • Hakkımızda
  • Künye & Abonelik
  • Kişisel Veriler Aydınlatma Metni

KATEGORİLER

  • Haberler
  • Teknik
  • Röportaj
  • Ürün & Sistem
  • Proje
  • Makale
  • Rapor
  • Güncel
  • Ajanda

© 2024 santiye.com.tr - Tüm hakları saklıdır.

  • Anasayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım Koşulları
  • İletişim
  • Kişisel Veriler Aydınlatma Metni