Bu başlığı okuduğunuz anda, “Olur mu hiç öyle şey; tüm dünya önünü sonunu göremediği evrensel bir salgınla uğraşırken bu nasıl bir yazı konusu” diye düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum...
MAKALEYE, 384. SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN GÖZ ATMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
Bir iş kurmak her zaman için riskler içerirken, hele bir de böylesine belirsizliğin bu kadar yoğun yaşandığı bir dönemde yeni bir girişimden değil bahsetmek, hayali bile insan aklının almayacağı bir şey diye düşünüyor olabilirsiniz.
Size hak veriyorum...
Çünkü bu yazı öncesi bir ön araştırma yapmadan evvel ben de benzer düşüncelere sahiptim.
Ama şimdi artık böyle düşünmüyorum.
Neden böyle düşünmediğimi; salgın, kriz dönemlerinin girişimcilere sunduğu fırsatları sizlerle de paylaşmak istiyorum...
Bir kere kabul etmemiz gerekir ki, iş kurmak için “Mükemmel bir an” yoktur. Hiçbir zaman elimizdeki kaynaklarla, piyasanın fırsatlarını istediğimiz şekilde örtüştüremeyiz. Uygun ortağımız olduğunda, sermaye sıkıntımız olacak, sermayemiz olduğunda, pazar rakiplerle dolu olacak, pazar uygun olduğunda, bizim hayatımızdaki gelişmeler bu girişimi bize erteletecek... Bu saydıklarımı çoğaltabiliriz. Ama bir şey çok net; bugün "Uygun zaman değil" diyorsanız, yarının doğru zaman olacağına dair elimizde net bir veri yok.
Kriz dönemleri yeni fırsatları da beraberinde getirdiği için pazarda boş alanlar açılıyor ve bu boşlukları iyi gören girişim fikirleri, diğer zamanlara oranla hızlı karşılık bulup, daha rahat gelişiyorlar.
Gelin isterseniz kriz dönemlerinde olgunlaşan büyük girişimlere şöyle bir bakalım. General Motors, IBM ve Disney, 1929’daki büyük ekonomik krizden hemen önce kuruldu.Google, Salesforce, eBay ve Amazon, hepsi dot-com balonundan çıktı. Facebook, Twitter ve diğerleri, 2008 ekonomik krizini atlattı.
Tabii ki yukarıdaki dev firmalardan yola çıkarak, bir durgunluk veya küresel kriz döneminde bir şirket kurmanız, uzun vadede daha başarılı olacağınız anlamına gelmez. Küresel krizler, dünyanın ilerlemek için çözmesi gereken yeni nesil sorunların altını çizen olgulardır; bu da onlarca yeni şirketin, yeni pazarların ve yeni endüstrilerin ortaya çıkmasına neden olur.
Bir şirket kurmanın, başlangıç noktasının yaşadığımız ana yönelik daha önce hayata geçirilmemiş, farklı bir fikre sahip olmaktan geçtiğine inanıyorum.
İlginç olan, değişime beklenenden daha çabuk uyum sağlanması
Şu anda birçoğumuz uzaktan çalışıyoruz ve bu sayının önümüzdeki günlerde hızla artacağı öngörülüyor. Hepimiz hayatımızın birçok yönünü yeniden gözden geçiriyoruz. Yani ezberlerimizin en sert şekilde kırıldığı bir dönem yaşıyoruz. Bu ezber bozulması yeni ürünler, yeni çözümler ve yeni bir dünya inşa etmek için heyecan verici fırsatları da beraberinde getiriyor. Dünya, tarihinde görmediği hızda bir değişimi yaşıyor. İlginç olansa, bu değişime insanların beklenenden çok daha çabuk uyum sağlaması.
Trafikte geçirdiğimiz saatler, iş yerlerindeki işleyişten kaynaklanan gereksiz meşguliyetlerimiz artık yok. İş yerimiz yan odamız oldu. Hele İstanbul’da yaşayan biriyseniz minimum dört saat kazancınız var. Kafanızdaki bir girişim fikrini hayata geçirmek için eskisinden çok daha fazla zamana sahipsiniz.
Bugünün kısa bir değerlendirmesinden sonra, o zaman yazımızın başındaki sorumuza dönelim. Peki pandemi döneminde iş kurmanın bir girişimciye sağlayacağı avantajlar neler olabilir?
Olası yeni rakiplerinizden bir adım önde olma fırsatı
Bu durgunluğun ne kadar süreceğini bilmiyoruz.Ancak, azalan talep ve artan işsizlikle dolu bu süreçte insanlar için değerli bir iş fikri sunabilir ve bu doğrultuda bir firma kurabilirseniz, ekonomi iyileşmeye başladığında herkesten bir adım önde olacaksınız. Herkesin bu salgının sonu ne zaman gelecek diye tempo düşürdüğü, hatta beklemeye geçtiği dönemde siz işinizin en zor aşaması olan kurulum aşamasını gerçekleştireceksiniz.
İlk yatırım maliyetiniz daha düşük olacaktır
Her iş kuruluşunda ilk yatırım maliyetleri yüksek olur. Zamanla bu yatırım amorti edilir. Bir yer tutulması, tutulan yerin dekorasyonu, yeni mobilyalar, işe alımlar, tüm bunlar girişimcilerin gözünü korkutan kuruluş giderilerdir. Böyle bir dönemde uzaktan çalışmanın avantajını kullanarak, belki uzun bir süre bir yer tutmadan online çalışabilirsiniz. Bu dönemde edinilen tutumlu davranma alışkanlığının ilerleyen zamanda da size olumlu getirisi olacaktır. Özetlersek, bugün kurulacak bir firmanın ilk yatırım maliyeti normal zamanda kurulacak bir firmadan çok daha düşük olacaktır.
Şu anda birçok yetenekli insan iş arıyor
Koronavirüs salgınından etkilenenler sadece küçük işletmeler değil.En büyük şirketler ve en çok finanse edilen girişimler bile şu anda çalışanlarının bir kısmını işten çıkarıyor. Bu dönemde pazar, bir sonraki fırsatlarını arayan yetenekli bireylerle dolu.Aradığınız insanlara salgın öncesinde erişemezken şimdi bu koşullar altında daha rahat ulaşabilmektesiniz.
Potansiyel müşterileri daha hızlı bulabilme imkanı
Uzaktan çalışma, seyahatlerin getirdiği ekstra maliyetleri ve zaman kayıplarını da azalttı. Kısa bir mail ya da whatsapp mesajıyla görüşmek istediğimiz potansiyel müşterilerinize ulaşabiliyorsunuz. Özellikle yeni girişimcilerin en fazla ihtiyaç duydukları konunun iyi bir iş geliştirme çalışması ve doğru müşterilere ulaşmak olduğu düşünülürse şu an, bu çalışmalar için en ideal zaman.
Kriz anında sorun çözme alışkanlıklarını geliştirmiş işletmeler, kriz sonrasında daha hızlı büyüyorlar
Sorun çözme alışkanlıklarını geliştirmek açısından krizler, firmalar için de, bireyler için de normal dönemlere oranla daha fazla fırsat sunarlar. Başarılı olan şirketlerin DNA’larına baktığımızda hepsinde gördüğümüz ortak noktalardan biri, krizlerle baş edebilme güçleri, vazgeçmemeleri ve bu süreçte geliştirdikleri yaratıcı çözümlerdir.
Sonuç olarak bir iş kurmak için hiçbir zaman mükemmel bir zaman olmayacak.Önemli olan, başlamak için ne kadar motive olduğunuz ve krizi fırsata çevirme azminizin güçlü olup olmadığı.
Yazının biraz kişisel gelişim yazısı tonunda olduğunun farkındayım. Oturduğu yerden ahkam kesen yazarların klişe tavsiyelerini hiç sevmem. Fazla da okumam onları. Bu üslupla da yazmaktan hep imtina etmeye çalışmışımdır. Açıkçası bir gün benim de o yazıları hatırlatacak bir yazı yazacağım hiç aklıma gelmezdi. Ancak bu sefer durum farklı. Kriz döneminde yapılan girişim faaliyetlerinin yarattığı fırsatları araştırdığımda karşıma çıkan tüm içerikler, yukarıda kısaca özetlediğim bilgileri kapsıyor. Umarım yeni bir girişime başlamak konusunda kafası karışık olanlar için bir açılım sağlamıştır yazdıklarım.
Bir başka konu ve yazıda görüşmek dileğiyle.
Cem Kafadar
1inşaat Danışmanlık Kurucusu
İnşaat Mühendisi (İTÜ 1982-87)
http://cemkafadar.net
21 Kasım 2020 / Çiftehavuzlar, Kadıköy, İstanbul
MAKALEYE, 384. SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN GÖZ ATMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
Şantiye
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 37 bin e-bülten abonesi, 15 bini aşkın takipçiye sahip facebook ile 7 bin takipçiye sahip instagram sayfaları ve 20 bin linkedin bağlantısıyla inşaat sektöründe hedef kitleye erişimin en verimli ve hızlı çözümü olmaya dijital ortamlarda da devam ediyor... 1988'den bu yana basılı yayıncılıkta olduğu gibi...
Abone Olmak için
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 120 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp, dekontu ve açık adresinizi santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.