Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, sonrasında web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 Soruda” isimli canlı yayın serimizin 24 Nisan 2025 Perşembe günkü konusu “Kullanım Halindeki Yapılarda Yangın Risk Analizi”, uzman konuğu ise Efectis Era Avrasya’dan Yangın Güvenliği Mühendisi Göksel Kırmacı oldu... Kırmacı programda “Yangın Risk Analizi nedir”, “Kullanım halindeki yapılarda Yangın Risk Analizi neden yapılmalıdır ve neden önemlidir”, “Yangın Risk Analizinin aşamaları nelerdir”, “Analiz sürecinde hangi konu ve başlıklar değerlendirilir”, “Ne tür binalarda Yangın Risk Analizi önem kazanır”, “Risk Analizi yapılırken dikkate alınması gereken unsurlar nelerdir”, “Türkiye’de bu konudaki zorunluklar nelerdir”, “Risk analizi sürecinde/sonucunda genelde ne tür problemler çıkar ve bu sorunlara karşı ne tür çözümler sunulabilir” gibi başlıklardaki bilgi ve deneyimlerini Şantiye® okurlarıyla paylaştı.
BU İÇERİĞE VİDEO FORMATINDA ULAŞMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
1) Yangın Risk Analizi nedir?
Yangın Risk Analizi, yaşayan yapılarda can ve mal güvenliğinin sağlanması için tüm disiplinlerin bir bütün olarak ele alındığı, incelendiği, yangın risklerinin tespit edildiği bir çalışmadır. Kısaca, mevcut yapının röntgenini çekmek veya yapıyı bir check-up’a sokmaktır. Ardından tüm bulgular raporlanarak olası bir yangın anında yapının ne durumda olduğunun fark edilmesini sağlar. Yangın tehlikesine karşı sorunlar, güçlü ve zayıf yönler gün yüzüne çıkar. Kapsamlı, bilimsel bir analiz yapmadan maalesef sıradan bir gözlemle sorunlar tümüyle belirlenemez. Dolayısıyla yangın güvenliği anlamında özellikle zayıf noktaların belirlenmesi açısından yangın risk analizi oldukça önem taşır.
2) Kullanım halindeki yapılarda Yangın Risk Analizi neden yapılmalıdır ve bu analiz neden önemlidir?
Tabii yangın risk analizi yapılmasının birçok nedeni ve faydası var... Öncelikle ilgili yapının ulusal ve uluslararası yönetmeliklere, standartlara uygun hale getirilmesi önem arz ediyor. Yapının yapıldığı zamandaki kullanım amacına göre planlanan yangın güvenlik önlemlerinin, kullanım amacının değişmesi sonucu çıkabilecek bir yangının kontrol altına alınabilecek düzeye getirilmesi de oldukça önemli. Yangın sonrasında ortaya çıkabilecek büyük mali kaybın ve gizli masrafların önlenmesi, alınacak uygun aksiyonlar ile yangın risklerinin azalması ile bina sigorta primlerinin azaltılması ve itfaiye veya yerel belediyelerin denetimlerinde uygunluk alınması konuları da yangın risk analizini gerekli kılan unsurlardan bazıları.
Kullanım halindeki yapılar ile kullanım öncesi yapılarda yangın risk analizi yapılmasının da farklı süreçleri oluyor. Kullanım öncesi yapılarda yangın risk analizi gerçekleştirildiğinde problemlere çok daha kolay ve hızlı çözümler geliştirilebiliyor, hızlı aksiyon alınabiliyor. Ama kullanım halindeki yapılarda, birçok faaliyet tamamlanmış olduğundan ve mevcut risk teşkil eden bir insan sirkülasyonu olduğundan işler biraz daha zorlaşıyor. İnsan olmayan binanın yangın risk analizinde tabii insanlı binalara göre biraz daha düşük denilebilecek standartlar gözetiliyor. Dolayısıyla yangın risk analizi, kullanım halindeki yapılarda çok daha öncelikli ve önemli bir hale geliyor. Öte yandan endüstriyel tesis ve diğer binalar olarak farklı yaklaşımlar mevcut. Endüstriyel tesislerde mesela düşük tehlikeli, yüksek tehlikeli gibi kategorilere ayrılıyor. Dolayısıyla kullanım halindeki yapılarda çok daha, önem arz eden bir durum var.
3) Yangın Risk Analizinin aşamaları nelerdir? Hangi konular ve başlıklar değerlendiriliyor?
Öncelikle bir saha ziyareti ve verilerin toplanması şarttır. Bu aşamada tabiri caizse yapının röntgeni çekilir ve tesisteki proses nedir, bina kullanım sınıfı nedir, çıkışlar nerededir, mekanik-elektrik gibi projeler nasıldır gibi veriler toplanır. Sonrasında yangın yönetmeliği baz alınarak bina değerlendirilir. Önce mimari proje tarafı incelenir. Yani binanın yapısal ve tasarımsal açıdan yangın güvenliğine ne kadar uygun olduğu incelenir. Kaçış uzaklıkları, genişlikleri, çıkış olanakları, kullanılan malzemeler, dış cephe ve çatı elemanları, yangın kompartmanları masaya yatırılır. Mimari gereksinimler ortaya konulduktan sonra elektrik altyapısı incelenir. Binada yangın algılama sistemi zorunlu mu değil mi, zorunluysa hangi sistemin kullanılması gerekir, mevcut bir sistem varsa bu sistem uygun seçilmiş ve kullanılmış mıdır, doğru tasarlanmış mıdır, doğru projelendirilmiş midir, projelendirmeyle sahada uygunluk var mıdır, yangın ihbar anons sistemleri sağlıklı bir şekilde mevcut mudur gibi elektriksel açıdan tüm detaylara bakılır. Daha sonra mekanik kısımda incelemeler yapılır. Bu kapsamda da yangın hortum dolabı zorunlu mudur, hidrant sistemi zorunlu mudur, sprinkler sistem zorunlu ve yeterli bir şekilde mevcut mudur gibi başlıklar incelenir. Yani unsurların hem projelendirme hem uygulama yeterlilikleri mercek altına alınır ve rapor hazırlanır.
Özetle, madde madde bir kez daha tekrar etmem gerekirse, “Mimari Yangın Güvenliği” kapsamında acil durum tahliye imkânlarının, kullanıcı yüklerinin ve kaçış yollarının kontrolü, yangının büyümemesi için yangın kompartımanlarının kontrolü, yangın anında yapının ayakta kalmasını sağlayacak yapı elemanlarının kontrolü yapılır. “Mekanik Yangın Güvenliği” kapsamında yangın söndürme ve baskılama sistemlerinin tasarım kontrolleri; hidrolik hesapların, ekipman yerleşimlerinin, yeterliliklerinin ve söndürme kabiliyetlerinin değerlendirilmesi; iklimlendirme ve duman tahliye sistemlerinin kontrolleri gerçekleştirilir. “Elektrik Yangın Güvenliği” kapsamında yangın algılama sistemlerinin tasarımı ve ekipman yerleşimlerinin kontrolleri ile acil yönlendirme ve aydınlatma armatürlerinin kontrolleri yapılır. “Sistem Testleri” başlığı altındaysa yangın anında elektromekanik sistemlerin çalışma durumlarının test edilmesi, pompa performans testleri, hidrant ve yangın dolabı akış testleri ile köpük konsantresi analizleri yapılır.
4) Hangi binalarda Yangın Risk Analizi yapılmalıdır?
Yangın yönetmeliğimize göre yangın risk analiz yaptırılması zorunlu değildir; mevzuatta sadece yangın güvenliği açısından uyulması gereken unsurlar belirtilir ve sorumlu olarak binanın sahibi ve yöneticileri işaret edilir. Yasal durum bu olmasıyla birlikte aslında kullanımdaki binalarda, biraz önce saydığımız hususlar nedeniyle yangın risk analizinin yapılması oldukça önemlidir. Çünkü büyük tehlike can tehlikesidir.
Standartlar yangın güvenliğine üç aşamada yaklaşıyor. Birincisi can güvenliği; ki en önemli konu bu. İkincisi binanın güvenliği, yani yapının ayakta kalması. Üçüncüsü de yatırım güvenliği, yapılan yatırımın korunması. Dolayısıyla buradaki en önemli konumuz can güvenliği. Yani binada ne kadar fazla insan varsa can güvenliğinin sağlanması da o kadar önem kazanır. Söz konusu can güvenliğinin sağlanması içinse aslında ilk yapılacak çalışma yangın risk analizi ve ardından sonuca göre gerekli önlemlerin alınmasıdır.
5) Risk Analizi yaparken dikkate alınması gereken unsurlar nelerdir?
Disiplin olarak biraz önce özetlediğim gibi yapılar mimari, mekanik ve elektriksel yangın güvenliği başlıkları altında inceleniyor. Buradaki dikkate alınması gereken durum aslında minimum şartların yerine getirilmesidir. Bu minimum şartlar da yangın yönetmeliğimizde var olan şartlardır. Öncelikle yönetmelikteki minimum gereksinimler karşılanmak zorunda. Mevzuatın yeterli görülmediği noktalarda öncelikle Avrupa normları, o da yeterli olmazsa kabul görmüş uluslararası standartların dikkate alınması öneriliyor. Konut, otel veya hastane gibi yapılarda yönetmeliğimiz ve Avrupa normları gayet yeterli yol gösterici niteliğe sahip. Daha endüstriyel veya yüksek tehlikeli çok niş bir alanda uluslararası farklı düzenlemelerden yararlanılabiliyor. Çünkü çok daha açık ve net ibareler bulunabiliyor. Dolayısıyla yangın risk analizi yapılırken standart ve yönetmeliklerin doğru baz alınması önem teşkil ediyor. Doğru standart seçilmezse aksiyonlar doğru alınamaz. Bu önemli bir kriter.
6) Türkiye’de yangın risk analizine yeterli önem veriliyor mu? Talep ne düzeyde?
Yangın güvenliği anlamında Türkiye’de birçok şey aslında oldukça yeni. Modern düzenlemelerin çoğu 2007’deki yönetmelik ile hayatımıza girdi. Halbuki dünyada yaklaşık 150 senedir yangın güvenliğine yönelik çalışmalar ve yasal düzenlemeler yoğun bir şekilde uygulanıyor. Ülkemizde ise yangın güvenliği bilinci yavaş yavaş gelişen bir konu. Genelde bina veya tesis sahiplerinin yaklaşımı itfaiye raporu alabilecek minimum şartları yerine getirmek üzerine oluyor. İtfaiye raporu alınıyorsa binanın güvenli olduğuna inanılıyor. Fakat bu aslında çok doğru ve sağlıklı bir yaklaşım değil. Yapılarda mimari, mekanik ve elektrik açısından belki haftalar süren çok daha derinlemesine incelenmeler yapılmalı ve binalara özel çözümler sunulmalı. Dolayısıyla üzerinde titizlikle çalışması gereken bir konu ama Türkiye’de yasal mevzuat sıkı takip edilmediği ve çok da sıkı uygulanmadığı için maalesef eksiklerimiz söz konusu. Fakat ilerleyen süreçte bilincin artmasıyla ilerleme kaydedileceğine inancımız tam.
7) Yangın risk analizi yapılmasının bir periyodu var mı? Hangi dönemlerde, kaç yılda bir yapılması gerekir?
Tabii yasal olarak böyle bir zorunluluk yok fakat yapıda mimari, yapısal anlamda bir değişiklik yapıldıysa, kullanım sınıfı değiştiyse, yeni alanlar eklendiyse mevcut yangın risk analizi de geçerliliğini doğal olarak yitirir ve yenilenmesi gerekir. Endüstriyel tesislerde de benzer gelişmelerin yanı sıra üretim süreçleri ve üretilen malzemeler veya teknoloji değiştiyse analizin yenilenmesi gerekir. Fakat diğer taraftan yangın risk analizinin yanı sıra bir de farklı bir önemi olan periyodik kontroller ve bakımlar var. Var olan mekanik ve elektrik sistemlerin periyodik kontrolleri ve sistem fonksiyon testleri oldukça önem arz ediyor. Var olan sistemlerin de sağlıklı ve güncel bir şekilde korunması şart.
8) Çok farklı binalarda incelemelerde bulunuyorsunuz... Bu kapsamda Türkiye’deki binaları yangın güvenliği açısından nasıl görüyorsunuz, izlenimleriniz neler?
Evet, çimento fabrikalarından ahşap üretim tesislerine, lüks otellerden hastanelere kadar birçok binada incelemelerde bulunuyoruz. Bu kapsamda genel olarak irilik ufaklı birçok kurumun binasındaki eksiklerin çok fazla olduğunu söyleyebilirim. Bu net... Burada “yaklaşım” öne çıkıyor. Yani iyi niyetle, hakikaten yangın güvenliği anlamında tüm önlemleri almak isteyen firmaların çok daha hızlı şekilde aksiyon alabildiğini görüyoruz. Öbür türlü sadece yasaya minimum düzeyde uyulma çabası, sorunların çözülmesini uzatıyor ve zorlaştırıyor. Ülkemizde kesinlikle deprem güvenliği bilinciyle beraber yangın güvenliği bilincinin de geliştirilmesi lazım. Yönetmeliğimiz yangın güvenliği konusunda sorumluluğu bina sahiplerine ve yöneticilerine veriyor. Önlemlerin alınması sürecinde de ilk aşama yangın risk analizi. Bu analiz yapılmadan neyin eksik olduğu, neye-nasıl yatırım yapılması gerektiği de anlaşılamaz. Analiz, kafa karıştırıcı olabilecek bir süreçte öncelikleri ve yöntemi belirleyip bir yol haritası sunabiliyor.
9) Veri toplama süreci oldukça önemli... Peki Türkiye’de bu kolay mı?
Fiziki olarak veri toplamakta çok büyük problem olmuyor. Bina gidip geziliyor, inceleniyor. Binadaki prosesler ve bölümler fotoğraflanıyor ve bilgiler derleniyor. Fakat ülkemizdeki asıl sorun dokümantasyon sorunu. Geçmişte alınan bir malzeme marka, model, test raporlarına erişim o kadar kolay olmuyor. Böyle bir veri saklama geleneğimiz maalesef yok. Malzemelerin, ekipmanın yanı sıra projelerde de benzer sorunlar mevcut. Mekanik ve elektrik projelere ya ulaşılamıyor veya ulaşılabilenler de genelde kara kalemle çizilmiş, yeterli bilgiler içermeyen dokümanlar oluyor.
10) Risk analizi sürecinde/sonucunda genelde ne tür problemler çıkıyor? Ve bu sorunlara karşı Efectis Era ne tür çözümler sunuyor?
Aslında birçok problemle karşılaşıyoruz... Fakat genelde halihazırda kullanılan binalardaki temel sorunlardan biri, mimari açıdan yapıların yangın güvenliğine uyumsuz olması. En büyük zorluklardan biri de bu aslında. Yani bir binada yangın merdiveni eksikse yangın merdiveni eklenmesi gerekir fakat bunun yapılması o kadar kolay olmuyor. Binayı yıkamayacağınıza göre bina içinde bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Kaçış yolları da aynı şekilde. Ayrıca yangın güvenlik kompartımanlarının dikkate alınmaması da mimari açıdan sorunlu konulardan biri olarak göze çarpıyor. Diğer tarafından yapı malzemelerinin uygun seçilmemesi, dış cephe ve çatı kaplama malzemelerinin yanmaz malzemelerden seçilmemesi, elektrik-tesisat odaları, yangın merdivenleri ve elektrik-mekanik şaftların kompartmanlara ayrılmaması, sprinkler veya dedektörlerin olmasına rağmen doğru uygulanmamış olmaları veya tesisat geçişlerinde yangın durdurucu malzemesi kullanılmamış olması gibi sorunlar sıklıkla rastladığımız problemler. Bu tarz unsurların belli süre yangına dayanması beklenir.
Efectis Era Avrasya olarak yangın risk analizini yaptıktan, raporu oluşturduktan sonra da bazı çözümler sunmaya devam ediyoruz. Sorunlara karşı önerilerimiz oluyor. Bazı tesisler, firmalar veya yapı sahipleriyle tasarım noktasında çalışmaya, çözüm üretmeye devam edebiliyoruz. Mekanik ve elektriksel açıdan tasarım anlamında destek veriyoruz. Mimari açıdan da doğru malzemenin seçilmesi, var olan kaçış yollarının incelenmesi, varsa eksiklikler belirlenmesi veya alternatif önerilerin sunulması gibi hizmetler sunuyoruz. Ortaya çıkan sorunlara karşı destekleyici, yönlendirici yöntemlerle desteğimiz sürüyor.
ŞANTİYE®
Daha iyi yapılar için...
12 Haziran 2025
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wielton, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 2.100 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.