Ekonomik ve mesleki zorluklarla başa çıkmanın giderek zorlaştığı ülkemizde son yıllarda birçok kalifiye profesyonel ülkeden ayrılma kararı alıyor. “Yeni bir başlangıç yapmak” ve “daha istikrarlı bir gelecek” umuduyla arayışa giren bu profesyonellerden biri de Beykent Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine devam eden ve Türkiye’de çeşitli ofislerde görev aldıktan sonra ABD’de mimarlık mesleğini serbest çalışan olarak sürdüren GİZEM SERİ YEŞİL... Yeşil’in neden böyle bir karar aldığı konusunda Şantiye® için kaleme aldığı görüşlerini ve iki ülkeyle ilgili izlenimlerini sizlerle paylaşıyoruz...
“Mimarlık”, insanın yaşadığı mekanları şekillendirme sanatıdır; ve bir ülkenin mimarlık pratiği, o toplumun kültürel, ekonomik ve tarihsel dokusunu yansıtır. Amerika ve Türkiye gibi farklı coğrafyalarda mimarlık alanında benzersiz yaklaşımlar ve uygulamalar mevcuttur. Bu yazıda, iki ülkenin mimarlıktaki önemine ve temel farklılıklarına genel bir bakış sunacağım.
Amerika...
Amerika Birleşik Devletleri, mimarlık dünyasında yenilikçi projelerin ve cesur tasarımların doğduğu bir merkez olarak bilinir. Metropollerde yüksek binaların gökdelenlerle yarıştığı bir silüet oluşurken, şehir merkezinden uzaklaştıkça sürdürülebilir ve çevreci tasarımlar öne çıkar. Amerikan mimarlık pratiği, geniş bir yelpazedeki mimari tarzları ve yaklaşımları kucaklayarak, farklı kültürel ve coğrafi etkilerden beslenir.
Amerika’da mimarlık genellikle büyük ölçekli mimarlık firmalarında veya serbest meslek sahipliği olarak icra edilir. Firmalar, uluslararası alanda projeler üstlenirken, genç mimarlar için profesyonel bir gelişim ve öğrenme fırsatı sunarlar. Bir mimarın, kariyerine serbest çalışan olarak devam etmemesi durumunda, Amerika’da iş bulma süreci genellikle kolay olabilir. Amerika’daki iş arama platformlarında iş ilanları genellikle “Junior” (Az tecrübeli) ve “Senior” (Tecrübeli/ Kıdemli) pozisyonları şeklinde iki kategoriye ayrılmıştır. Bu sebeple yeni mezun olan bir mimar “Junior” kategorisine başvurarak istediği şirkette çalışma imkanına sahip olmaktadır.
Ayrıca Amerika’da mimarların genellikle yüksek ücret aldığı ve yaşam maliyetinin de görece düşük olduğu gözlemlenmektedir.
Amerika’da mimarlıkta yeni trendler, yapay zeka ve dijital tasarım süreçleri
Amerika’da, mimarlık sektöründe BIM (Building Information Modeling) uzun zamandır kullanılan bir teknoloji olmasına rağmen yeni bir trend olarak yapay zeka ve dijital tasarım süreçlerinin öne çıktığı gözlemlenmektedir. Yapay zeka, mimarların tasarım süreçlerinde daha akıllı ve verimli çözümler üretmelerine olanak tanırken, dijital tasarım süreçleri sayesinde render alma ve çizim gibi işlemler daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu teknolojiler, Amerika’daki mimarlık pratiğinde giderek daha fazla önem kazanmakta ve sektördeki yenilikçi çalışmaları desteklemektedir.
Türkiye...
Türkiye, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla mimarlık alanında özel bir konuma sahiptir. İstanbul’un tarihi dokusu Osmanlı ve Bizans dönemlerine ait mimari eserlerle dolu bir siluet oluşturur. Bununla birlikte modern Türkiye’de, yüksek binalar ve çağdaş mimari projelerin hızla artış gösterdiği gözlemlenmektedir.
Türkiye’de mimarlık pratiği genellikle orta ölçekli firmalar veya aile şirketleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu firmalar genellikle yerel pazarlara odaklanmakta olup, kamu ve özel sektör projelerinde aktif rol almaktadırlar.
Türkiye’deki mimarların genellikle aldığı ücretler, uluslararası standartlara kıyasla daha düşük seviyelerdedir.
Mimarlık mesleğinin değeri azalıyor
Ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik belirsizlikler ve artan enflasyon, birçok meslek dalında olduğu gibi mimarlık mesleğini de olumsuz etkilemiştir. Bu durum, işlerin zorlaşması, maaş skalasının enflasyon karşısında yetersiz kalması ve genel olarak mesleğin değerinin azalması gibi bir dizi olumsuzluğu beraberinde getirmiştir.
Geleceğe dair belirsizlikler artıyor
Mimarlık mesleğinde çalışan biri olarak, enflasyonun maaşları eritmesi ve mesleğin değerinin azalması gibi sorunlarla karşılaşmış olmamız, geçim sıkıntısı ve gelecek kaygısı gibi durumları beraberinde getirmiştir. Bu durum, bizlerde maddi anlamda güvensizlik yarattı ve geleceğe dair belirsizliklerin artmasına neden oldu.
Türkiye’de, mesleği icra ederken tanınmış bir isim olmanızın veya güçlü bir iletişim ağına sahip olmanızın, iş bulma sürecinde önemli bir avantaj sağladığı bir gerçek. Ne yazık ki ülkemizde liyakate pek önem verilmemektedir ve artık bir “Mimar” olmanın pek bir değeri kalmamış gibi gözükmektedir. Birilerinin “yakını” olunmadığı sürece iş bulunamayan bir döneme gelinmiştir. Hal böyle olunca bu avantajlara sahip olmayan birçok mimar için iş bulma süreci zorlayıcı olabilmektedir.
İtibar azalıyor, rekabet artıyor
Son yıllarda mimarlık mesleğinin itibarının azalması ve iş piyasasındaki rekabetin artmasıyla birlikte iş bulma süreci daha da zorlaşmıştır. Büyük şehirlerde ve ana merkezlerde bile iş ilanlarının sayısı azalmakta ve başvuran aday sayısı artmaktadır. Bu durum, iş arayışı sürecinde mimarlar arasındaki rekabetin kızışmasına ve iş bulma sürecinin uzamasına neden olmaktadır.
İş ararken veya iş değiştirirken, tanınmış bir isim olmamanın getirdiği ekstra baskı ve stres de göz ardı edilemez. CV’nizin dikkat çekmesi, mülakatlarda olumlu bir izlenim bırakmanız ve işverenlerin dikkatini çekmek için ekstra çaba harcamanız gerekebilir. Ayrıca, iş bulma sürecinde yaşanan belirsizlikler ve reddedilmeler de moral bozucu olabilir ve bu durum, iş arama sürecindeki stresi artırabilir.
Yurtdışı çekici bir alternatif
Bu nedenlerle birçok mimar Türkiye’deki iş olanaklarından memnun kalmayıp, uluslararası alanda kariyer fırsatları aramayı tercih etmektedir. Tabii ki yurtdışında iş bulma sürecinin de zorlukları olabilir; ancak farklı kültürlerde ve iş ortamlarında yeni fırsatlar keşfetmek, birçok mimar için çekici bir alternatif olmaktadır.
Tüm bu sebeplerle, Türkiye’deki ekonomik ve mesleki zorluklarla başa çıkmak giderek daha zor hale geldi ve sonunda ben de Türkiye’den ayrılma kararı aldım. Ve yeni bir başlangıç yapmak, daha istikrarlı bir gelecek için başka bir ülkeye gitme kararı verdim.
1 Mart 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1.800 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.