Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, ardından web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 Soruda” isimli canlı yayın serimizin 26 Haziran 2025 Perşembe günkü konusu “Yangınla Mücadelede Köpük Sistemleri ve Testleri”, konuğu ise Efectis Era Avrasya Mühendislik Departmanı Müdürü Mustafa Salih Korkmaz oldu. Korkmaz programda “Yangın güvenliğinde köpük sistemleri ve bu sistemlerin temel işlevi”; “Sistemin içeriği ve gerektirdiği ekipman”; “Söz konusu sistemlerin hangi binalarda ve ne tür yangınlarda etkili olduğu”; “Olası bir yangın durumunda nasıl, ne tür bir güvenlik sağladığı”; “Çalışma prensibi”; “Yangın köpüğü çeşitleri”; “Avantaj ve sakıncaları; “Çevreye etkisi”; “Köpük testlerinin gerekliliği ve çeşitleri” gibi başlıklar altındaki bilgi ve deneyimlerini Şantiye® okurlarıyla paylaştı.
1) Yangın güvenliğinde köpük sistemleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Sistemin içeriği, muhteviyatı, temel işlevi ve ekipmanından bahsedebilir misiniz?
Köpüklü söndürme sistemleri yangınla mücadelede kullanılan etkin sistemlerden bir tanesidir. Genelde yangın söndürmede ilk önce akla su gelir fakat sadece suyun yetersiz olduğu birçok yangın vardır. Bu tür yangınlarda suya kimyasal özellikleri olan başka maddeler katılarak müdahale edilebilir. Köpüklü söndürme sistemi de bu alternatiflerden biridir.
Sistemde su, bir oranlayıcı vasıtasıyla yüzde 1, 3 veya 6 oranında köpük konsantresiyle karıştırılır ve konsantrenin olduğu köpük tankı pompa sistemi ile basınçlandırılan bir boru sistemine bağlanarak ihtiyaç olan mahale doğru iletilir. Sistemin son elemanı da boşaltım cihazıdır. Türkiye’de su şebekelerinde genelde basınç yeterli olmadığı için binalarda yangın anında kullanılması için su deposu ve yangın pompa sistemleri kurulur. Köpüklü söndürme sistemi için de bu ekipmanların yanına köpük tankı ve köpük konsantresi eklenir.
2) Köpük sistemleri genelde hangi binalarda, binaların hangi bölümlerinde ve ne tür yangınlarda etkilidir?
Önce kısaca yangın sınıflarını kısaca özetlemek isterim... A sınıfı yangınlar katı madde yangınlarıdır; odun, ahşap, ev eşyası gibi unsurları düşünebilirsiniz. B sınıfı yangınlar ise yanıcı, parlayıcı sıvı muhteviyatı içeren yangınlardır. C sınıfı yangınlar gaz yangınları, D sınıfı yangınlar metal yangınları, E sınıfı elektrik yangınları ve F sınıfını da mutfak yangınları diye düşünebilirsiniz. Bu yangınları söndürürken su her zaman işe yaramaz. Örneğin, kızgın yağ suyla söndürülmeye çalışılırsa yangın daha da büyür. Bunu önlemek için katkı maddeleri geliştirilmiş ve köpük söndürme sistemi de böyle oluşmuş. Köpük sistemleri B sınıfı yangınlarda çok efektif çalışırlar. F sınıfı yangınlarda da yine efektif olarak çalışır. A sınıfı yangınlarda da köpüklü söndürme sistemlerini nadir de olsa kullanırız. Çünkü A sınıfı yangınları genelde su rahatlıkla söndürebilir. Ama kimyasal madde içeren sıvılarda, yağlarda ve alkollerde su sadece yeterli olmaz. Hatta yangını büyüten bir faktör olabilir. Onu minimize etmek için köpük ilave edilir.
Binaların belli bölgesinde bu köpüklü söndürme sistemi olabilir. Buradaki esas dikkat edilmesi gereken, yanacak malzemenin tipidir. Eğer rafineri, petrokimya tesisi veya endüstriyel tesis gibi yanıcı maddenin çok olduğu yerlerde su yeterli olmadığı için sıklıkla bu sistemler kurulur. Havalimanlarında, uçak hangarlarında yine uçak yakıtı olduğundan köpüklü söndürme sistemleri vardır. Orman yangınları için veya itfaiyelerin stoklarında da çokça köpüklü sistemler mevcuttur. Söndürmeye gittiklerinde prosesin içerisinde suyun söndüremeyeceği bir yangın varsa doğrudan köpüğe müracaat edilir. Askeri sistemlerde, havacılık sistemlerinde de yine çokça köpük söndürme sistemini kurar, kurgularız. Gemicilik sektöründe de IMO gibi ağır standartlar olduğundan çok önemlidir. Ama köpüklü söndürme sistemi sadece bu saydığım yerlerde de kullanılmak zorunda değildir. Bir ofisin kimyasal madde depolanan depolarında da veya bir AVM’nin jeneratör yakıt odalarında veya tehlikeli atık depolarında da köpük söndürme sistemleri yer alır.
3) Köpük sistemleri olası bir yangın durumunda nasıl, ne tür bir güvenlik sağlar? Çalışma prensibi nedir?..
Köpük sistemleri öncelikle buharı bastırır ve tutuşmayı önler. Yanıcı sıvının yüzeyine yayılarak oksijenle temasını keser. Aynı zamanda sıvının buharlaşmasını engelleyerek parlayıcı buhar-hava karışımının oluşmasını önler. Bu sayede yeniden tutuşma (re-ignition) riski azaltılır.
Köpük sisteminin soğutma etkisi de vardır. Bileşimindeki su, yanıcı yüzeyin ve alevin sıcaklığını düşürerek ısının yayılmasını sınırlar. Köpüğün soğutma etkisi, yangının çevre alanlara yayılmasını engeller. Yüzey örtüsü oluşturan köpük tabakası, yanıcı sıvı yüzeyini kaplayarak yangının ilerleyişini fiziksel olarak durdurur.
Köpük sistemleri geniş alan kontrolü de sağlar. Özellikle düşük genleşmeli sistemler, geniş sıvı yüzeylerinde etkili şekilde yayılarak yangını hızlı kontrol altına alabilir. Yüksek genleşmeli köpükler, hacim dolumu yaparak kapalı alanlarda (hangar, depo) hızlı baskılama sağlar.
4) Kaç çeşit yangın köpüğü ve sistemi vardır?
Köpüklerde birden fazla sınıflandırma yapılabilir. Bunlardan ilki, köpüğün kimyasal özellikleriyle, muhteviyatıyla alakalıdır. “Protein bazlı” ve “sentetik bazlı” olmak üzere 2’ye ayrılır. Protein bazlı köpükler hidrolize edilmiş hayvansal proteinler kullanılarak geliştirilmiştir. Sentetik köpükler ise laboratuvar ortamında belirli kimyasalların karıştırılması ile üretilmektedir. “Fluoroprotein (FP)”, “Film Oluşturabilen Protein Bazlı (FFFP)”, “Sulu Film Oluşturulabilen Sentetik (AFFF)” gibi isimlendirmeler bu sınıflandırmadan ortaya çıkmaktadır.
İkincisi, köpüğün söndüreceği malzemelerin kimyasal özellikleriyle, muhteviyatıyla alakalıdır. Her köpük, her yangını aynı oranda söndüremez. Bu noktada da köpükler “suda çözünebilen” veya “suda çözünemeyen şeklinde 2’ye ayrılır. Suda çözünemeyen yakıtlara hidrokarbon bazlı yakıtlar şeklinde düşünebiliriz. Bu tip yangınları sentetik veya protein bazlı bir köpük ile söndürebiliriz. Dediğim gibi her köpük her yangını söndüremiyor. Söndürülecek malzeme etanol gibi asetilen gibi polar solvent (alkol) içeren bir sıvı ise köpüğe ekstra bir özellik eklenmesi gerekiyor. Bu tip yangınlarda “Alkole Karşı Dirençli” kullanılması şarttır.” Bu köpükler suda çözünebiliyorlar. Kısaca, yakıtın suda karışıp karışmamasına göre yapılan bir sınıflandırma. Protein Bazlı Film Oluşturabilen Alkole Karşı Dirençli Köpük (FFFP-ARC)”, “Sentetik Bazlı Sulu Film Oluşturulabilen Alkole Karşı Dirençli Köpük (AFFF-ARC)”, veya “Alkole Karşı Dirençli Fluoroprotein (FP-ARC)” gibi isimlendirmeler bu sınıflandırmadan ortaya çıkmaktadır.
Sınıflandırmanın üçüncüsü ise hem köpük için hem de köpüklü söndürme sistemler için...
Düşük Genleşmeli Köpük, Orta Genleşmeli Köpük ve Yüksek Genleşmeli Köpük olarak üçe ayrılıyor. Düşük genleşmeli köpüğe uygun boşaltım elemanı ile beraber kurgulanan sistemlere ise Düşük Genleşmeli Köpüklü Söndürme sistemi şeklinde isimlendirme yapılmaktadır. Hacmini 1,20 kat artırabilen köpükler düşük genleşmeli köpükler olarak adlandırılıyor. Bu köpük, köpük odaları, köpük monitörleri, köpük nozulları ve köpük sprinkler başlıkları gibi farklı boşaltım cihazlarıyla kullanılıyor. Orta genleşmeli köpükler ise hacimlerini 20’den 200 kata kadar büyütebilen köpüklerdir. Daha fazla köpük yoğunluğu oluştururlar. Bir de yüksek genleşmeli köpükler vardır, ki bunlar da kocaman bir hangarı tepelemesine doldurabilecek sistemlerdir. Hacimlerini 200 kattan fazla büyütebilirler.
Söz konusu bu sistemlerde komponentler ise sadece son cihazda değişiyor. Yani hepsinde bir su deposu, yangın pompası, köpük tankı, vanalar vs. vardır. Söndürülecek yer bir hangar alanıysa yüksek genleşmeli köpük jeneratörü veya orta genleşmeli köpük olacaksa orta genleşmeli nozul kullanılıyor.
Genleşme miktarından veya köpüğün diğer sınıflandırma kriterlerinin de dışında yeni bir köpük tipi daha geliştirilmiştir. Çevre ve insan sağlığına zararlı flor içeren bileşikler içermeyen, yeni nesil köpüklerdir.
5) Avantaj ve sakıncaları nelerdir?
Her sistemin kendine has avantaları ve dezavantajları vardır. Düşük genleşmeli köpüklerde su kullanımı yüksek, yüksek genleşmeli köpüklerde de ise çok daha az su kullanılır. Soğutma etkisinde düşük genleşmeliler yüksek performans gösteriyor. Buhar bastırma noktasında yüksek genleştiği için yüksek genleşmeli daha iyi bir performans sağlıyor. Açık alanda düşük genleşmeler çok daha sağlıklı kullanılabiliyor. Orta genleşmeliler ise çok sınırlı miktarlarda kullanılabiliyor ama yüksek genleşmeli köpükte kapalı bir ortam gerekiyor. Çünkü tepelemesine doğru durabilmesi ve yayılmaması için kapalı bir bölgede yüksek genleşmeli köpük kullanılması gerekiyor. Sistemlere ait avantaj ve dezavantajlar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Bunlar sistemlerle ilgiliydi. Tabii bir de köpük tiplerinin farklı farklı avantaj ve sakıncaları var. Bu kapsamda da yayılma hızı önemli bir kriter. AFFFF, yani sentetik özelliğine sahip köpükler tabaka yapabilecek akışkanlığa sahiplerdir, yakıt üzerinde kayabilirler. Çevreye etkiye baktığımızda ise en olumsuzu sentetik köpüklerdir. Protein bazlılarda en azından hayvansal materyal kullanıldığından daha sağlıklıdır ve çevresel anlamda daha orta seviyede bir köpük üretilebilir. Çevreye en az zararlı olanı ise florsuz köpüklerdir. Hem toprağa hem suya zarar verme noktasında florsuz köpükler üstün performans gösterirler.
Bir sentetik köpük kadar hidrokarbon yangın etkinliği göstermemelerine rağmen araştırmalar nedeniyle performansları da her geçen gün artıyor. Protein bazlı köpükler de yine hidrokarbon yangınlarında çok iyi çalışırlar. Alkol yangınlarında ise hepsi düşük seviyelerde performans sergilerler; tabii ki söndürürler ama hidrokarbon yangınlarındaki efektifliği sağlayamazlar.
Köpük tiplerine ait avantaj ve dezavantajlar aşağıdaki tabloda özetlemiştir.
6) Flor içermeyen köpüklerden biraz daha bahsedebilir miyiz, çevreye nasıl etkisi olur?
Flor içermeyen köpükler, özellikle çevresel etkileri azaltmak amacıyla geliştirilmiş yangın söndürme ajanlarıdır. Geleneksel AFFF (Aqueous Film Forming Foam) köpüklerin çevreye zarar vermesi nedeniyle birçok ülke ve kuruluş flor içermeyen alternatiflere geçiş yapıyor.
AFFF köpüklerdeki flor bileşenleri genellikle PFOS, PFOA gibi PFAS grubundan ve bu kimyasallar çok kalıcıdır. Su kaynaklarında birikerek kanser, hormonal bozukluk, bağışıklık sistemi zararları gibi etkiler gösterirler. Topraktan ayrışmaları yüzlerce yıl sürebilir. Yeraltı sularını kirletirler ve su arıtma sistemleri tarafından çok da kolay arıtılamazlar.
Tabi bu hassasiyetler ülkelerdeki çevre duyarlılıkları arttıkça toplumun da gündemine gelmeye başladı ve çalışmalar hızlandı. Şu an ülkemizde yasal olarak Avrupa’da kullanılabilen florlu köpükler kullanılabiliyor. Ama ilerleyen yıllarda bunlara kısıtlamalar gelecektir. Mesela pek çok sektör için Amerika’da florsuz köpüklerin kullanılması şart oldu. Zamanla köpüklerin değişmesi gerekecek ve biz de bunları takip ediyor olacağız. Çevre önemli. Flor öyle kolay kolay topraktan ayrışmıyor. Orman yangınları uçaklardan boşaltılan flor içeren köpüklü su iyi bir söndürücü. Bu yöntem efektif ve kolay bir söndürme sağlıyor ama bu kimyasalların topraktan ve sudan ayrışması da uzun yıllar, belki yüz yıllar alıyor.
7) Köpük testleri neden yapılmalı ve hangi testleri içermelidir?
Köpük konsantreleri ve sistemleri, bina ve endüstriyel tesislerin yangın risklerine karşı korunmasında kritik bir rol oynadığından düzenli bakım ve periyodik testlerle maksimum performanslarını sağlamak için belirli standartlara uygun olarak işletilmeliler. Bu kapsamda yangınla mücadelede kullanılan köpük konsantreleri ve köpüklü söndürme sistemlerinin periyodik olarak testlerinin yapılması zorunlu.
Köpük söndürme sistemlerinin test zorunluluğu yangın yönetmeliğimizden kaynaklanıyor. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Madde 98’de eğer suyun söndürmede yetersiz kalacağı, reaksiyona girebileceği bir şeyi söndürüyorsan “Köpüklü, gazlı ve kuru tozlu sabit otomatik söndürme sistemleri; tesisin nitelik ve ihtiyaçlarına bağlı olarak uygun, güncel, sertifikalı ve ilgili standartlara göre tasarlanır” der. Köpüklü söndürme sisteminde de bizim Türk standardımız var. Köpüklü söndürme sistemi için ilgili standart TS EN 13565-2 (Sabit Yangın Söndürme Sistemleri- Köpük Sistemleri- Bölüm 2: Tasarım, Yapım ve Bakım)’dır. Ancak NFPA 11, NFPA 16, NFPA 30 gibi standartlar da yaygın olarak kullanılıyor. Tüm bu standartlara göre sistem komponentlerinin üreticileri tarafından sertifikalı test edilmiş olması gereklidir.
Bu sistemleri kullanılan tüm binalarda ise yönetmeliğin Madde 90-5’ gereği “Binalarda kurulacak söndürme sistemlerinin tasarımı ve uygulaması, yetkili merci tarafından kontrol edilir ve onaylanır. Periyodik kontrol, test ve bakım gerektiren sistemlerin ve cihazların kontrolü, testi ve bakımı bina sahibi, yöneticisi veya bunların yazılı olarak sorumluluklarını devrettiği bina yetkilisince yaptırılır” ifadesi yer alıyor.
Burada iki test gereksinimi çıkıyor. Biri köpük konsantre üreticilerin yapması gereken testler. Çünkü sertifikalı ürün olması için test yaptırması gerekiyor. Diğeri ise periyodik kalite testleri. Satın alınıp binaya konulan sertifikalı ürünlerin her sene kalite testlerinin yapılması gerekiyor.
Üreticilerin yaptırması gereken testler daha kapsayıcı. Periyodik testlerde ise bu testlerin bir kısmı yapılmaktadır. Köpük konsantresi için yapılan testler şunlardır: “Köpük görünümü”, “pH”, “Viskozite”, “Tortulaşma”, “Yoğunluk”, “Alkole karşı direnç”, “Hızlandırılmış yaşlanma”, “Yüzey gerilimi”, “Genleşme oranı”, “Boşaltma süresi”, “Stabilite”, “Film oluşturma”, “Oranlayıcı doğrulama”, “Refraktif indeks” ve “Küçük ölçekli yangın testi”. Her bir kriter köpüğün performansına yönelik fikirler vermektedir.
Periyodik Testler kapsamında köpüklü söndürme sistemlerinin çalışır durumda olmasını sağlamak için düzenli kontroller ve bakım gereklidir. Bu testler altı aylık veya yıllık periyotlar halinde köpük test uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Altı Aylık Denetimlerde uzmanlar tarafından pislik tutucuların görsel kontrolü; köpük konsantresi kullanmadan su kullanarak köpük konsantresi oranlayıcının işlevsel olarak test edilmesi; tüm vanaların ve mekanik olarak çalıştırılan bileşenlerin serbest hareketi test edilir. Yıllık denetimlerde testlerin çoğu, sıcaklık kriterleri, şartlandırma veya steril ortam ihtiyacı nedeni ile laboratuvar ortamında gerçekleştirilir. Numuneler, numune alma talimatına uygun olarak teknik personeller tarafından alınarak, uygun kaplarda köpük laboratuvarlarına gönderilir. Köpük kalitesinin ölçümü için Köpük Türü ve Görünüm; Özgül Ağırlık; pH Değeri; Tortulaşma; Yayılma Katsayısı; Genleşme oranı ve drenaj süresi; Alkole karşı direnç; Film oluşumu ve Oranlayıcı doğrulama testleri yapılır. Bu kalite testleri sonucu, sonuçlar ve “Geçti” veya “Kaldı” olarak raporlanır. Köpük konsantresi raporu, kalite kontrol testleri sonucunda “geçer” bir sonuç vermezse, aynı tipte kullanıma uygun ve yetkili bir kuruluş tarafından TS EN 1568'in ilgili bölümüne göre yangın testini geçmiş ve onaylanan köpük konsantresi kullanılarak değiştirilir.
Kalite testleri sonucunda düşük genleşmeli köpük konsantresi numunesinin “sınırda” performans gösterdiği durumlarda TS EN 1568-3 ve TS EN 1568-4’e göre laboratuvar içerisinde küçük ölçekli yangın performans testleri yapılır.
8) Testin periyodu nedir ve süreç nasıl işler?
Temel bileşenler olan köpük konsantresi ve köpük oranlayıcının, köpüğün spesifikasyonlara uygun olduğunu ve oranlayıcının doğru çalıştığını doğrulamak için yılda 1 kez test edilmesi gerekir. TS EN 13565 standardı bunu şart koşuyor. Bununla beraber başka standartlar da var tabi. Mesela köpük üretimine yönelik standartlar veya denizcilikte kullanılan IMO standartları. Gemilerde kullanılan köpüklerin de her sene laboratuvarda test edilmesi gerekir. Köpük üreticileri raf ömürlerini 10 yıl kadar verir ama o malzemenin nasıl bir ortamda saklandığını kimse bilemez. Çok soğuk veya çok sıcak ortamlarda, ya da havayla teması varsa bu raf ömrü geçerliliğini yitirir. İşletme açısındaki depolama koşulları çok kritik olduğundan her sene test gerekir.
Tüm bladder tanklar, atmosferik tanklar, köpük arabaları, köpük bidonları, köpüklü yangın dolapları, yedek tutulan köpükler ve tüm köpük oranlayıcılar test edilir.
Süreç ise başvuru formunun doldurulmasıyla başlar. Bu kapsamda tesiste köpük konsantresi tipine; film oluşturma özelliğine, alkole karşı dirençli olup olmamasına; köpüklerin genleşme oranına, donma noktasına, viskozite tipine (Dinamik / Kinematik); deniz suyu kullanımı olup olmadığı göre bir köpük numunesi için yapılması gerekenler test tipleri değişmektedir. Sonrasında teknik personel ve uzmanlar tarafından numuneler toplanır ve laboratuvara gönderilir. Ardından numuneler en az on gün boyunca şartlandırılır ve çökelti, genleşme oranı ve yüzey gerilimleri özellikleri kontrol edilir. Diğer özellikler ise şartlandırma ile ilişkili olmayıp uygun şekilde testler planlanır ve raporlama yapılır. Raporun sonunda da bir yıl sonra test edilmesi gereken tarihi de tanımlamamız gerekiyor.
9) Kimler köpük testlerini yapabilir?
Köpük üretici laboratuvarları, köpük için özel hizmet veren laboratuvarlar ve akredite test laboratuvarlarında bu testler yapılmaktadır. Bazı üreticiler bu testleri kendileri yapabiliyorlar.
Köpük üreticilerinin kendi laboratuvarları var, çünkü yeni ürünler geliştirmek için benzer testleri sıklıkla yapmaları lazım. Fakat böylesine önem arz eden testlerin akredite test laboratuvarlarında yaptırılması çok daha sağlıklı olur. Yasal olarak bir zorunluluk yok fakat uluslararası kabul görmesi açısından da akredite laboratuvar onayı önemli. Diğer taraftan sade köpük testi yapan uzman köpük laboratuvarları da var.
Burada tekrar vurgulamak isterim ki üçüncü taraf bağımsız kuruluş olarak hareket eden akredite laboratuvarlar hem üreticileri hem de son kullanıcı için gerçekten çok önemli. Bağımsız olması, metodolojisinin sabit olması ve birçok ülkede geçerliliği nedeniyle akredite laboratuvarlardan alınan test sonuçları en sağlıklısı oluyor. İşverene, yükleniciye, tedarikçilere karşı sorumlulukları var ve üst kuruluşlar tarafından da sürekli denetlenen bir yapıya sahipler. Çok daha güvenilir ve uluslararası geçerliliklere sahiplerdir. Biz de Efectis Era Avrasya olarak Türkiye’nin ilk akredite yangın test laboratuvarı olarak yine Türkiye’nin ilk akredite köpük laboratuvarı da olduk.
10) Efectis Era Avrasya’nın bu konuda sunduğu hizmetleri özetleyebilir misiniz?
Yapı malzemeleri yönetmeliği kapsamında yangın performansı aranan pek çok ürünün yangın testlerini Türkiye’nin yangın konusunda ilk akredite laboratuvarı olarak aktif bir şekilde yapıyoruz. Yapı malzemesi üreticileri laboratuvarımızda yangına tepki ve yangına dayanım testlerini gerçekleştirebiliyorlar. Bu kapsamda yangın kapıları, kabloları, alçı paneller, fanlar veya damperler olmak üzere birçok malzeme ve cihazın testleri Efectis Era’nın akredite laboratuvarlarında değerlendiriliyor. Ayrıca bir belgelendirme kuruluşuyuz. Test edilen ürünlerin fabrika denetimlerini de gerçekleştiriyoruz. Teste giren ürün ile üretim hattı birbirleriyle aynı mı, bu tasdik sürecini yürütüyoruz. Avrupa’dan onaylanmış bir kuruluş olarak CE işareti veriyoruz. Diğer taraftan bir yangın mühendislik firmasıyız. Yangın mühendisliği konusunda alt yapı veya üst yapı tüm binalara yangın danışmanlığı ve mühendislik hizmetleri sunuyoruz.
Yangına tepki ve yangına dayanımda olduğu gibi Türkiye’nin yangın köpüğü konusunda hizmet veren ilk akredite laboratuvarıyız. 70 yıldır yangın güvenliği konusunda çalışan, dünyanın 7 ülkesinde 8 laboratuvar işleten ve bunların hepsi akredite olan global bir oyuncuyuz. Yangın konusunda bir güvenlik ve çözüm merkeziyiz. İleri seviye mühendislik hizmetlerimiz, testlerimiz ve belgelendirme süreçlerimiz, sistem tasarımlarımız ve yangın danışmanlığı hizmetlerimizle global bir firmayız.
ŞANTİYE®
Daha iyi yapılar için...
6 Ağustos 2025
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 100 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Bentley Systems / Seequent, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prefabrik Yapı / Hekim Holding, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wielton, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 2.100 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.
